Tarih 2 Temmuz 1993.
Her yıl düzenli olarak Sivas’ta kutlanmakta olan “Pir Sultan Abdal Şenlikleri” ne katılmak üzere binler hatta yüz binler Sivas’a akın eder.
Çünkü, Pir Sultan Abdal bu ülkenin bir gerçeğidir.
Ta ki bin beş yüzlü yıllardan gelen bir yaşam ve ozanlık kültürünün de öncülerinden sayılır.
Çünkü, Pir Sultan Abdal aynı zamanda bir kanaat önderi ve liderdir.
Doğal olarak da bu gelenek günümüze değin süregelmiştir.
1993’ te Sivas’a giden binler arasında yüzlerce aydın insan da vardır.
Organizasyon Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Pir Sultan Abdal Derneği iş birliği ile yapılıyordu.
Şenlikler sırasında Madımak Oteli’nde konaklayan ve bir kısmı da katliam sırasında otele sığınan yüzlerce aydının bir anda alevler arasında kalması ile başladı.
Gerici kalkışmanın faturası ağır oldu ve 33 aydın yanarak yaşamını yitirdi. 51 kişi de kendi olanaklarıyla kaçarak kurtulmayı başardı.
İşte bu olay ülkemizin gündemine bomba bırakmış ve geri dönülmez bir nefretin tohumlarını da atmıştır.
Bakın aradan geçen 29 yılda neler oldu, bir inceleyelim:
-Yaktınız da ne oldu? Ülke halkı daha çok kenetlendi.
-Türkiye’nin aydınları mı bitti? Ülkede daha çok aydın yetişti.
-Türkiye’de ki Alevi Kültürü’nü mü yok ettiniz? Alevi Kültürü daha da canlandı.
-İnançları mı sonlandırdınız? İnanç özgürlüğü daha da kamçılandı.
-Halkı değerlerinden mi vaz geçirdiniz? Orayı daha da değerli kıldınız.
-Pir Sultan’a gidişleri mi engellediniz? Şimdi milyonlar akıp gidiyor oraya.
Yaktınız ama bu ülke o yakılan aydınların daha da önüne geçecek şair ve yazarlar yetiştiriyor ve yetiştirmeye de devam edecektir.
Yakıp yıkmakla değil, fikirlerini anlatarak, benimseterek kendini kabul ettirme yoluna ne zaman gireceğiz merak ediyorum.
Ne diyor Pir sultan:
Gel ey zahit bizim ile çekişme,
Hâkk’ın yarattığı kul bana neyler?
Kendi kalbin arıt bize ilişme,
Bendeki küfr sendek’imana neyler?
Aydınlara saygıyla!