Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesinin düzenlemiş olduğu Yeni Balık Hali ve Başkent İlçeler Terminali açılış törenine katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Altı partiyiz, altı lideriz; hepimiz bu ülkede huzur istiyoruz, barış istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz, kucaklaşmak istiyoruz. Ayrışmayı değil, kavgayı değil, tam tersine beraber olmayı, güçlü olmayı istiyoruz. Bizi ayırmak isteyenler başkaları, bölmek isteyenler başkaları ama biz bölünmeyeceğiz, biz ayrışmayacağız; biz bazılarının inadına karşın beraber olacağız, birlikte olacağız, kucaklaşacağız, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız” dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Efendim değerli Ankaralılar için bilmem ama Ankara için gerçekten güzel bir gün. Hava da çok güzel, atmosfer de çok güzel. Teşekkür ederim. Konuşmaları dinledik, az önce bir terminalin açılışını yaptık, şimdi balık halinin açılışını yapıyoruz. Mansur Başkan, gerçekten de Ankara’nın Ankara olduğunu, Ankara’nın Türkiye’nin kalbi olduğunu ve Ankara’nın bir başkent olarak diğer 80 ile örnek olması gerektiğini bilen ve bu konuda çaba harcayan bir belediye başkanıdır. Dolayısıyla hepinizin huzurunda Sayın Başkanı, çalışma arkadaşlarını yürekten kutluyorum.
Dün Giresun’daydım. Balıkçıları ziyaret ettim. Az önce konuşan arkadaşımız da balıkçıların sahipsiz olduğunu söyledi. Ben bütün balıkçı arkadaşlarıma söz verdim Hopa’dan başlayıp Samandağ’a kadar bir milletvekili arkadaşımızı ve ekibini görevlendirdik; her bir limanı, her bir bölgeyi gezerek balıkçıların sorunlarını saptayın diye. Çünkü balıkçıların sorunu bölgeden bölgeye değişiyor. Evet Ankara’ya balıklar geliyor, en taze balığın Ankara’da olduğu söyleniyor. Ama balığı tüketen Ankaralıların güzel bir ortamda balığın hazırlandığını, balığın satıldığını, müşteriye sunulduğunu görmeleri lazımdı. Eski hal gerçekten de sizin hakkınız değildi. Şimdi hakkınız teslim edildi, gayet güzel uygar bir ortamda gelen ürünleri alacaksınız, onları tüketiciye hazırlayacaksınız. Ankaralılar alacaklar ve tüketecekler. Dolayısıyla bu çerçevede sizler de huzur içinde çalışacaksınız. Emeğinizin hakkınızı da böylece almış olacaksınız. Bu da bizim açımızdan da, sizin açınızdan da son derece değerli.
Elbette ki, müşteri gelince satıcıyı görürken onun güler yüzünü görmek ister, çalıştığı ortamı görmek ister, huzur içinde çalıştığını görmek ister. Müşteri terminale gelince şoförün dinlendiğini görmek ister. Yukarıda rahat ettiğini bilmek ister. Direksiyon başına geçince sinirlerinden arınmış görevini huzur içinde yapan bir kişi olarak müşteri de şoförü görmek ister. Dolayısıyla gerilimin değil sevginin, saygının, kucaklaşmanın esas alındığı bir ortamı yaratmak gerekiyor. Bu ortamı yarattığınız zaman kente huzur gelir. Ankara sadece Ankara değildir; Ankara aynı zamanda orta Anadolu’dur, ikinci çemberdir. Birinci çember Ankara’ysa ikinci çember orta Anadolu’dur. Üçüncü çember bütün Türkiye’dir. Dolayısıyla burası başkenttir ve başkentin dünyadaki bütün başkentlerle yarışabilir konumda olması lazım. 21.yüzyılda metropollerin yarışı vardır, ülkelerin yarışı dışında metropollerinde yarışı vardır, o çerçevede bakmak, o çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Efendim Mansur Başkan sadece bu iki tesisi yapmadı. Mansur Başkan aynı zamanda kırsal kalkınma konusunda Türkiye’ye örnek olacak pek çok çalışmanın da altına imza attı. Bugün kırsalda pek çok vatandaşımız görev yapıyorsa, çalışıyorsa, emek harcıyorsa, alın teri döküyorsa kazanmaya başladı, kazanıyor ve dolayısıyla huzur içinde elde ettiği ürünü satarak gelir elde ediyor.
Gençler; gençler bizim için çok önemli. Gençler elbette ki eğlenmek ister, gençler gülmek ister, gençler bisiklete binmek ister, gençler araba sahibi olmak ister, gençler huzur içinde yaşamak ister. Gençler düşüncelerini özgürce ifade etmek isterler. Dolayısıyla Türkiye’nin nüfusunun yarısından fazlası gençlerden oluşuyor. Dolayısıyla gençleri ihmal eden bir yönetimi asla Türkiye kabul etmiyor. Biz bütün gençleri kucaklıyoruz.
Efendim bütün bunlar toplumun kucaklaşmasına ortam hazırlıyor, kucaklıyoruz. Bütün bunlar aynı zamanda helalleşmemize ortam hazırlıyor, helalleşiyoruz. Hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin yaşam tarzını, hiç kimsenin inancını sorgulamadan bu ülkede herkesin, 85 milyon insanın huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye’yi inşa etmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken Millet İttifakı olarak yapıyoruz. Altı partiyiz, altı lideriz orada. Ama hepimiz bu ülkede huzur istiyoruz, hepimiz barış istiyoruz, hepimiz birlikte yaşamak istiyoruz, hepimiz kucaklaşmak istiyoruz. Ayrışmayı değil, kavgayı değil, tam tersine beraber olmayı, güçlü olmayı istiyoruz. Bizi ayırmak isteyenler başkaları, bölmek isteyenler başkaları ama biz bölünmeyeceğiz, biz ayrışmayacağız, biz bazılarının inadına, bazılarına karşın beraber olacağız, birlikte olacağız, kucaklaşacağız, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız.
Allah aşkına kavgadan bıkmadık mı? Kardeş kardeşi sorgulamaya başladı, komşumuzu sorgulamaya başladık yetmiyor mu daha bu. Niye kucaklaşmıyoruz, niye helalleşmiyoruz? İlla kavga mı edelim yani birileri elin oğlu ovuştursun. Öyle mi olacak yani? Biz Milli Kurtuluş Savaşını veren bir gelenekten geliyoruz değerli Ankaralı kardeşlerim. Milli Kurtuluş Savaşını beraber verdik değerli Ankaralılar. Milli Kurtuluş Savaşı sadece Türkiye’nin kurtuluşu değildir. Milli Kurtuluş Savaşı aynı zamanda bütün mazlum milletlerin kurtuluş savaşı olmuştur. Biz aynı zamanda bütün mazlum milletlere örnek olduk. Şimdi kavganın zamanı değil, beraber olmanın zamanı, şimdi birlikte olmanın zamanı. Hiçbir grubu, hiçbir kişiyi, hiçbir yapıyı bayrağımıza ve vatanımıza bağlı kaldığı sürece herkesin başımızın üstünde yeri vardır. İki kırmızıçizgimiz vardır vatanımız ve bayrağımız. Vatanını ve bayrağını kim seviyorsa başımızın üstünde yeri vardır. İki konuda ödün vermeyiz; vatanımız ve bayrağımız. Bu vatanda beraber yaşayacağız, bu vatanda birlikte yaşayacağız. Bayrağımızın altında onurumuzla ve gururumuzla yaşayacağız.
Belediye Başkanlarımız bakın, hiçbir ayrım yapmıyorlar. Gelip size sordular mı; siz hangi partiye oy veriyorsunuz? Gelip size sordular mı; sizin kimliğiniz ne, gelip size sordular mı sizin inancınız ne? Hayır. Sizin yerinizin daha güzel olması gerekiyor, insani koşullarda Ankaralılara hizmet etmeniz gerekiyor bunu yapıyor. Ayrım yapmadan bütün Ankara’yı kucaklıyor, bütün Ankaralıları kucaklıyor.
Seymenleri seyrettik. İlk Ankara havası çalınırken orada neşe var ama orada hüzün de var. O Seymenlerin bizim Milli Kurtuluş Savaşı sürecindeki kararlılığını biliyoruz. O kararlılığın ruhu var o oyunda. Dolayısıyla bizlere düşen görev beraber olmaktır, kucaklaşmaktır, kavga etmemektir, huzur içinde yaşamaktır. Biz bunları yapacağız. Biz Millet İttifakı olarak kararlıyız, Millet İttifakı olarak bu ülkeyi aydınlığa kavuşturacağız. Ekonomi düzelmiyor, Millet İttifakı olarak düzelteceğiz. Kavga var, kavgayı bitireceğiz. Huzursuzluk var, huzuru getireceğiz, bereketi getireceğiz. Her eve, her sofraya bereketi, huzuru getireceğiz. Komşu komşuyla huzur içinde selamlaşacak, konuşacak, kucaklaşacak. Bunu yapacağız. Ayrılık yok, beraberliği savunacağız. Burası bunun örneğidir. Terminal de bunun örneğidir; beraber olmanın, birlikte olmanın. Ne kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor bunlar. Eğer kavganın bir parçası olacaksak bu işler yürümez. Kavganın değil, dostluğun bir parçası olacağız. Dostluğun, kardeşliğin, beraber olmanın, birlikte olmanın bir parçası olacağız.
Bu çerçevede hizmeti sunan ve buraya gelen değerli siyasiler var, Genel Başkan Yardımcıları var. Hepsine yürekten teşekkür ederim, hepsine selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Tabi en başta da sevgili Ankaralılar size de selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Mansur Başkan, gerçekten Ankara’ya ve Ankaralılara çok ama çok hizmet eden, bu hizmeti hemen hemen Ankara coğrafyasına dağıtan, dengeli bir şekilde dağıtan çalışmalarıyla zaten siz alkışlarınızla onu gösteriyorsunuz, onu belli ediyorsunuz, o size hizmet etmekten büyük bir keyif alıyor.
Dolayısıyla Mansur Başkanı size emanet ediyoruz. Sizi de Yüce Türk milletine emanet ediyoruz hiç endişe etmeyin. Beraber, birlikte, huzur içinde Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız. Sağ olun, var olun diyorum efendim. Teşekkür ederim.
