Kartal Belediye Meclisi Şubat ayı toplantılarının ilk oturumunu Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in idaresinde gerçekleştirirken, Neyzen Tevfik meydan projesi ve tren yolunun altında kalan yerlerin akıbeti konuşmacıların gündeminde yer aldı.
Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel koronavirüs tedavi ve karantina dönemi nedeniyle uzun bir süre görmediği arkadaşlarına rahatsızlığı dönemde gösterdikleri ilgi ve alaka için teşekkür ederken, ‘Covid-19 Başkan falan tanımıyor. Cumhurbaşkanımız ve eşine de geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum. Lütfen tedbirleri elden bırakmayalım” şeklinde uyarıda da bulundu.
“Yerel gazeteciler ayrıştırılıyor mu?”
Meclis toplantısında gündem dışı söz alan Ak Parti Meclis üyesi Nizamettin Altıntaş, Yerel gazeteciler arasında çifte standart uygulamasının olduğunun bilgilerini aldıklarını ifade ederek, ‘Belediyeyi eleştirmeye yönelik haber yapan gazeteler veya gazeteci arkadaşlar ayrıştırılıyor ve hatta whatsaap grubundan bile çıkarılabiliyor. Şimdi bu ne kadar demokratiktir? Ne kadar katılımcıdır? Yerel gazetelere ne kadar sahip çıkmadır? Bu konuyu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bu konuda Başkan’ın söylemek istediği de varsa duymak isteriz.’ dedi.
“Bürokratlar siyasi paylaşımda bulunamazlar”
Altıntaş, ayrıca bir Belediye bürokratının siyasi paylaşımda bulunmasına atfen, “Biz yerel anlamda siyasi muhataplarımızla her konuyu konuşabilir, tartışabiliriz, eleştirebiliriz. Ancak, Belediye bürokratlarının da siyasi paylaşımlar ve yorumlar yapmasını şahsi olarak çok etik bulmadığımı söylemek istiyorum. Bu hangi devlet kurumunda ya da belediyesinde olursa olsun yanlış, yanlıştır. Bizim belediyelerimizde resmi kurumlarımızda da kim yapıyorsa yanlıştır. Kartal Belediyesinde de siyasi bir kimliği olmadan siyasi paylaşımlar yapıyorsa bence bunların uyarılması gerektiğini vurgulamak istiyorum.” diye konuştu.
“Kriz yönetiminden risk yönetimine geçilmeli”
Nizamettin Altıntaş kentsel dönüşümün önünün açılması gerektiğini vurgulayarak, “Belediye olarak da taşın altına elimizi koymamız gerekir. Yani bizim kriz yönetiminden, risk yönetimine geçmemiz gerekir.” diyerek dikkat çekmeyi de ihmal etmedi.
“Devletin dili her zaman yazı dilidir”
Altıntaş son olarak ise yapımı devam eden Neyzen Tevfik meydanı ve çevresi ile demiryolunun uhdesinde olan yerlerin akıbeti ile ilgili eleştirilerde bulundu. Altıntaş “Devletin dili her zaman yazı dilidir. Biz burada sabaha kadar konuşsak devletin bundan haberi olmaz. Yazı yazarsınız talepte bulunursunuz. Devletin bir kurumu olan Kartal Belediyesi, devletin bir başka kurumu olan TCDD’ye yazı yazar ve talepte bulunur. Tren hattı çalışmaları yapılırken, ilçe belediyelerinden görüşler alındı. Sizin bu hat üzerinde görüşünüz, isteğiniz, talebiniz var mı? denildi. Bildiğimiz kadar o dönem Kartal Belediyesi bir görüş belirtmemiş. Devamında bu hat yapıldı ve faaliyete geçti. Tabi bunun üzerinden hızlı tren hattı da geçiyor. İşte o çalışma yapılan alan içerisinde bir toprak alan var. Bu bizim projemize engel oluyor deniliyor. TCDD’nin 2 Mart 2021 tarihli bir yazısı var. Burada deniliyor ki, bizim uhdemiz dışında kalan yerlerde istediğinizi yapabilirsiniz. Şimdi o toprak yığının olduğu bölgede 10 ayrı parsel bulunuyor. Bunlar şahsi tapulu alanlar. TCDD çalışmasını yaparken o bölgelere girmemiş. Eğer girseydi, kamulaştırmasız el koyma durumuna düşmemek için. Burası teknik olarak da planın dışında zaten. Burada hata yok ama yanlış algı var. Bu konuda Kartal Belediyesi bir proje sunmamışsa TCDD niyet okuyamaz. Burada engelleniyoruz algısı yanlıştır. Orada yapılacak en küçük bir çalışmada hızlı tren hattı etkilenebilir. Çalışan bir hızlı tren varken orada çalışma yapamazsınız. Hat bir süre kapalı olsa sorun yok. Özellikle kış günlerinde bu işlemin yapılması daha da sakıncalı. Bu kadar gerçek ortadayken bu konuyu siyasete konu etmek doğru değil.” diye konuştu.
Nizamettin Altıntaş’ın ardından eleştirilere yanıt veren Kartal Belediye Meclisini yöneten Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, hastalık sürecinde bazı konular ile ilgili detaylı bilgilere sahip olamadığını, yerel gazeteciler için iddia edilen konulara vakıf olmadığını konuyu öğreneceğini ifade etti.
Yüksel, ayrıca bürokratların siyasi paylaşım yapma konusundaki eleştiri için ise şöyle konuştu:
“Kötüleri gösterip bir şeyi haklı çıkarmak prensibim değildir”
“Hepimizin takdir ettiği gibi bürokratların daha dikkatli olmaları lazım. Ama yine de farklı yerlerde, farklı örnekler art arda gelince bu konu erozyona uğruyor. Dolayısıyla normalleşme zamanının gelmiş olduğuna inanıyorum. Her mecrada siyasette, hizmette, belediye de, bürokratik ilişkilerde, vatandaş ilişkilerinde, komşuluk ilişkilerinde her birimiz bunları normalleştirmek için sorumluluk almalıyız. Sorumlu davranmalıyız. Bu konularda telkinlerde bulunmalıyız. Şöyle iyi yapmışsın formunda değil. Ama bu devletin her kademesinde olmalı. Biz bu konuda çok, çok daha kötü örneklerle karşılaşıyoruz. Çok, çok kötü açıklamalar ile karşılaşıyoruz. Kötü örnek değildir. Benimde tarzım budur. Kötüleri gösterip bir şeyi haklı çıkarmak prensibim değildir. Ama maalesef ki bir gerçekliktir bu. Yine de elbette dikkat ederiz. “
“Bende alkış almak isterdim”
TCDD süreci oldukça eski ve uzun. Çoğumuz bu süreçleri yaşadı. Tadilat süreci başladığında ben CHP Gençlik kollarında yöneticiydim. 2011 ya da 2012 olabilir. 20192da da açıldı. Uzun da olsa, geç de olsa, ağrılı, sancılı da olsa bu hizmet kazandırıldı. Bunun için teşekkür ediyoruz. Ama çok, çok uzun sürdü. O dönemlerde hatırlıyorum Kartal’da tartışmayı. O zaman söyleniyordu. Bu tren yolu yerin altına alınabilir mi? Kartal’ın makus talihi değiştirilebilir mi? Makus kaderden kastım, tren yolunun ilçemizi böldüğü için. Merkezde bu iş olabilir miydi? Aslında burada yapılacak en iyi iş oydu. Bununla ilgili istişarelerin olduğunu, taleplerin olduğunu biliyorum. Ama o günün şartlarında buna mühendislik çare bulamadı. En naif ifade ile bunu söyleyeyim. Herkes o hizmeti yapmak isterdi. Bende yapmak isterdim. Alkış almak da isterdim. Eminim ki o gün görevde olanlar da bu alkışı almak isterdi. Fakat bunu kaçırdık. O tren kaçtı.”
“Biz buraya ticari kaygıyla bakmıyoruz”
Tren hizmete girdikten sonra tren yolunun altında kalan yerler için istişareleri göreve geldiğimiz ilk ay içerisinde yaptık. Çok hızlı bir şekilde yaptık. Çünkü Kartal için çok kıymetli bir hizmetti. Karanlık noktalardan kurtarmak, oraları sosyalleştirmek, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere Kartallıların keyifle yürüyebilecekleri ve kendilerini iyi hissedebilecekleri sosyal dokular koymak. Nedir bunlar? Belki bir kitabevi, belki bir kütüphane, bir sanat evi, resim atölyesi, müzik atölyesi ya da buna benzer belediyenin de içinde olacağı adımlar. O günkü şartlarda görevli bakanlık yetkilileri ile bu konu masaya yatırıldı. Buna bende katıldım. Anlattık. Buralar Kartal için çok kıymetli. Ticari kaygılarınız var. Haklısınız. Para kazanmak zorundasınız. Sizin yeriniz. Ama buraları biz talep edelim bize kiralayın. Biz bunlara ticari gözle bakmayacağız. Biz burayı Kartal adına sübvanse ederiz. Oraları kamusal alan ya da sosyal donatı alanı olarak mekanlar yapmak istiyoruz. Biz işletme gözüyle bakmayacağız. Sizi de mağdur etmeden kiranızı ödeyeceğiz dedik. El sıkıştığımız bir süreç oldu. Fakat daha sonra görevdeki Ulaştırma Bakanı değişti. Yeni Bakan ve çalışma arkadaşları geldi. Orda bir iletişim zayıflığı yaşadık. Konuyu gündeme taşıyan arkadaşımız ve diğer arkadaşların konuya hassasiyetle bakacağını biliyorum. O yüzden bunu çözmek zorundayız. Hem de söylediğim ilk yöntemle. Burada biz belediye olarak sorumluluk almalıyız. Oraları kiraladıktan sonra Kartal halkına kamusal alan olarak hediye etmeliyiz. Süreç yaşanırken, orda bir toprak birikintisinin kaldırılması kaldı. Bununla birlikte istinat duvarı olarak devam etmeyen bir bölüm var. O bölümün şu an sancısını ve sıkıntısını yaşıyoruz. Hızlı trenin geçtiği bir alan. Burada milimetrik hesaplar var. Bizde hem yazılı hem de sözlü görüşmelerimizde sizin bu işi yapan firmalarınız, ekipleriniz ile mihmandarlık yapın. Gerekirse orada da biz devreye girer bu işin bedelini öderiz Kartal halkı için dedik.”
“Siyasi münazaraların kimseye faydası yok”
Oradaki istinat duvarı yapılmalı ve güzel bir yürüyüş aksı olmalı. Nerden bahsediyoruz? Kartalbaba geçidinden çıkarak yürümeye başlayın, Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nin oraya kadar kısmının sol tarafında kalan bölümden bahsediyoruz. Fakat, orada düşünülen bir otopark işletme fikri akışı bozuyor. Elbette otopark içinde değişik alternatifler bulabiliriz. Çalışma neden yaz mevsiminde başlamadı? O uyarı biraz niyet okuma oldu. O yüzden onu kabul etmiyorum. Çünkü bu çalışmanın başlayabilmesi için bir de kurul kararı gerekiyordu. Bu karar yaklaşık bir buçuk yıl sonra geldi. Orada da çok zaman kaybettik. Kurul kararı 2021 yılının Kasım ya da Aralık ayında geldi. Dolayısıyla bir keyfilik yok. Karar gelir gelmez de İBB ile birlikte hızlıca düğmeye bastık. Ümit ediyorum ki, Haziran veya Temmuz ayında bu hizmeti tamamlarız. Onun için arkadaşlarımdan işin içinde olmalarını istiyorum. Aksi halde siyasi münazaraların kimseye faydası yok. Elbirliği ile bu işi halletmeliyiz.”
Kartal Belediye Meclisinde daha sonra gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.
