Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu partisinin genel merkezinde kabul etti. Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, iki parti arasındaki ilişkileri ve güncel siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Özel, görüşmeye ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz hafta Sayın Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu’nun bir randevu talebi vardı. Yoğun programlardan dolayı her iki tarafın da bir araya gelmesi mümkün olamamıştı. Bugün, haftanın ilk gününde kendileri çok kıymetli heyetleriyle birlikte bizi ziyaret ettiler. Büyük bir memnuniyetle kendilerini ağırladık.”
“CHP ve İYİ Parti Omuz Omuza Mücadele Edecek”
CHP Lideri Özel, İYİ Parti ile yürütülecek muhalefet hattına dair şunları söyledi:
“CHP ve İYİ Parti, yapması gereken muhalefeti 81 ilde omuz omuza ve birbirinden güç alarak yapacak. Türkiye’nin gerçek sorunlarına çözüm üretmek, vatandaşın sesi olmak ve demokrasiyi güçlendirmek adına birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu iş birliğini, geçmişten gelen dayanışma ruhunu daha da güçlendirerek sürdüreceğiz.”
“Anayasa Değişikliği Yaklaşımı Doğru Değil”
Anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Özgür Özel, şu değerlendirmede bulundu:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına birinci derece mahkemeleri direniyorken, bu kadar açık anayasa ihlalleri ortadayken, ‘400 milletvekiliyle anayasayı değiştirelim, referandum da olmasın’ yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir. Partimizin daha önce ifade ettiği ‘400’ün üzerinde de oy alsa anayasa değişikliği referanduma gitmelidir’ tutumundan ayrışmayı da doğru bulmam.”
“Zamanlama Hatası Var”
CHP Lideri Özel, DEM Partili Cengiz Çandar’ın “Abdullah Öcalan görüşmek istiyor” sözlerinin yer aldığı röportaja ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Cengiz Çandar’ın röportajını dikkatle okudum. Ona ilişkin söyleyebileceğim tek şey; Sayın Sırrı Süreyya Önder’in beni aradığı ve bazı ifadeler söylediği, benim de DEM heyetine randevu verip vermeme konusunda mütereddit olduğum ve bu ifadeler üzerine kararımızı değiştirdiğimiz yönündeki yaklaşımda bir hatırlama, bir zamanlama hatası var.
Şöyle ki; biz DEM Parti heyetine randevu vereceğimizi zaten söylemiştik. Onlar da bütün partileri ziyaret edeceklerini ifade etmişlerdi. Daha sonra Sayın Erdoğan’a gitmeyeceklerine, Erdoğan’ın heyeti kabul etmeyeceğine ilişkin söylemler gelişince, biz durumu yeniden değerlendirdik.
Sonrasında DEM Parti heyetini kabul ettik. Çünkü onlar turun sonunda Erdoğan ile de görüşeceklerini beyan ettiler ve malumunuz, o görüşme de gerçekleşti. O konudaki hassasiyetimiz; Erdoğan ile görüşmeyip, Erdoğan’ın kendisini bu sürecin dışında tutarak diğer partilerden randevu istenmesi sürecindeki tereddüttü. Bu tereddüt MYK’mızda değerlendirildi. Bu değerlendirme ve tereddüt, bahsedilen telefon konuşmasından 20 gün sonradır.
‘O gün öyle bir şey duyuldu da ondan sonra randevu verildi’ şeklindeki değerlendirmede bazı yanlış hatırlamalar oluyor. Keşke Sayın Sırrı Süreyya Önder burada olsaydı da o süreci an an yaşamış bir kişi olarak bunu hatırlatsaydı. Onun dışındaki değerlendirmeler benim ilgi alanımda değil.”
“Trump’ı Kınamayan Erdoğan’ı da Kınıyorum”
ABD’nin İran’a yönelik saldırısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrudan tepki göstermemesiyle ilgili soruya ise Özgür Özel şu yanıtı verdi:
“Partisinin olay olduğu andan itibaren koyduğu tepkilerle uyumlu ama yine gizli özne kullanmış. ‘Bu saldırıyı yapıyorlar, saldırıyı doğru bulmuyorlar.’ Peki, kim yapıyor bu saldırıyı? Gizli özne.
Hatta Ömer Çelik’e sorarsan ne oluyorsa İsrail yapıyor, İsrail yüzünden oluyor. Halbuki Amerika’dan uçaklar kalktı, B-2’ler 6 bin mili havada yakıt ikmali yaparak geldiler, uluslararası hukuka aykırı biçimde bombalama yaptılar ve geri döndüler.
Yapan Amerika. Kınanacaksa Amerika ve Trump kınanacak. Ben Trump’ı kınıyorum. Trump’ı kınamayan Erdoğan’ı da kınıyorum.”