İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, orucunu yaklaşık 3000 kişinin katılımıyla düzenlenen ‘Birlik Sofrası’nda açtı. “Biz, İstanbul şehri adına, bu kentin sivil gücünü, sivil gücüyle beraber ortak aklı destekleyici tavrını çok güçlendirmeye dönük adımlar atan bir kurumuz” diyen İmamoğlu, “İBB ve bunun gibi devlet kurumları, topluma aittir. Bu iş birliği mekanizmalarını kurduğumuz ölçüde, hiçbir zaman, kendisini bu kurumların tek başına sahibi olduğunu zanneden hiç kimse, bu kurumların başına gelemez, gelememeli” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu; inanç kurumları ve dini temsilcilerden cami derneklerine, hemşehri derneklerinden deprem bölgesinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcilerine, depremzedelerden İBB Meclis üyelerine kadar yaklaşık 3000 yurttaşla, “Birlik Sofrasında Hep Bir Arada” başlığıyla düzenlenen iftarda buluştu. İmamoğlu, Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen iftarın ardından bir konuşma yaptı.
“DEPREM BÖLGESİNDE YAŞANAN YOKLUKLARIN HEPİMİZ TARAFINDAN PAYLAŞILMASI ŞARTTIR”
Türkiye için 2023 yılının, yaşanan deprem felaketleri nedeniyle iyi başlamadığına dikkat çeken İmamoğlu, “On binlerce canımızı kaybetmenin acısı hala içimizde. Hala tedavi gören vatandaşlarımız var. Bu Ramazan ayını çadırlarda, konteynerlerde, memleketlerinden uzakta geçiren vatandaşlarımız var. Bu nedenle, bu Ramazan ayında kabul edelim ki, hepimizin içi buruk. Buradan bir kez daha kaybettiğimiz canlarımızı Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Yaralılara şifa diliyorum. Geride kalan vatandaşlarımıza dayanma gücü diliyorum. Depremin yaralarını hep birlikte sarmalıyız. Depremin yaralarını saracağımıza yürekten inanıyorum. Biz, milletçe bu tür acı anlarda birleşerek, bütünleşerek bu zor anları aşabilmeyi geçmişte de başarmış bir milletiz. Bölgeyi, hep birlikte yeniden ayağa kaldıracağımıza tüm kalbimle inanıyorum. Geleceğe çok daha hızlı bir biçimde yürümenin yolunu bulacağız. Çünkü orada yaşanan acı, hepimizin acısıdır. Orada yaşanan yokluklar, yoksullukların hepimiz tarafından paylaşılması şarttır. Bunun da altından kalkacak gücümüz vardır. Ramazan ayının bu duygularla birliğimize, beraberliğimize, dayanışmamıza ve güçlenmemize vesile olmasını diliyorum” dedi.
“HEPİNİZİN İŞ BİRLİĞİNİ, KATILIMINI ÇOK ÖNEMSİYORUM”
“Biz, İstanbul şehri adına, bu kentin sivil gücünü, sivil gücüyle beraber ortak aklı destekleyici tavrını çok güçlendirmeye dönük adımlar atan bir kurumuz” diyen İmamoğlu, “İstanbul Planlama Ajansı’ndan platformlarına, koordinasyon kurullarından, sanayiden eğitime, kadından turizme, çocuklardan gençliğe varıncaya kadar çevreden her hususa, toplumun her kesimini içine katan, Kent Konseyi’nin kurumsallığının dışında farklı kuruluşları da bünyesine katarak, hızla sivil dayanışmayı İstanbul’un her sathına yayan bir kurumuz. Bu yüzden hepinizin iş birliğini, katılımını çok önemsiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bunun gibi devlet kurumları, topluma aittir. Bu iş birliği mekanizmalarını kurduğumuz ölçüde, hiçbir zaman kendisini bu kurumların tek başına sahibi olduğunu zanneden hiç kimse, bu kurumların başına gelemez, gelememeli. O bakımdan sivil hayat değerlidir. Sivil hayatın güçlenmesi değerlidir. Bahsettiğim bütün bu mekanizmalar, aslında güçlü bir demokrasiyi tariflemektedir. Güçlü demokrasi, herkesin hak ve hukukunu gözetir, hak ve hukuk noktasında hiç kimsenin bir eksiklik yaşamasını engeller” şeklinde konuştu.
“İNANÇ MASASI, TOPLUMUN KARDEŞLİĞİNİ DAHA GÜÇLÜ BİR SEVİYEYE ÇIKARTMA ÇALIŞMASIDIR”
Kendileriyle birlikte hayata geçen “İnanç Masası”nın önemine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:
“İnanç Masası kavramı, bu kentin bütün inançlarının, yani tabiri caizse inancından dolayı tek bir vatandaşımızın dahi hizmetinin eksik olmaması yönünde adım atma mecburiyetinde olduğunu hisseden bir kurum olma çabamız, aslında toplumun kardeşliğini, bir arada yaşama arzusunu daha güçlü bir seviyeye çıkartma çalışmasıdır. Bu ve benzeri kurumlarımıza katılan, dayanışma gösteren nice kuruluşun fertleri bugün bizimle bir arada. Bu birlikteliğimizi ve bu çalışmalarımızı güçlendirme konusunda iş birliğinizden dolayı, bugüne kadar yaptıklarınız ve bundan sonra yapacaklarınızla ilgili bütün hanımefendilere ve beyefendilere yürekten teşekkür ediyorum. Ramazan ayı evlerimize bereket, sağlık, huzur ve mutluluk getirsin. Aynı zamanda Ramazan ayı ülkemize, tüm dünyaya, insanlığa da huzur, barış ve bereket getirsin. Kaybettiğimiz canlarımıza, vatandaşlarımıza, onların ruhuna dua ediyorum. Geride kalanların sağlığına dua ediyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Ramazan ayınız mübarek olsun. Oruçlarımız kabul olsun. Allah hepinizden razı olsun.”