Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş yerel gazetecilerle bir araya geldi. Sarıtaş, gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu
Kartal Cemevi’nde gazeteciler ile birlikte öğle yemeği yiyen Başkan Sarıtaş daha sonra yerel gazetecilerle sohbet havasında geçen bir toplantı düzenledi.
Selami Sarıtaş toplantıda sözlerine Cemevi’nin 1994 yılında kurulduğunu, 1996 yılında ise Vakıf’a dönüştürüldüğünü söyleyerek başladı. Sarıtaş, daha sonraki yıllarda alevi, bektaşi inancını Kartal’da yaşayan insanlara doğru, kesintisiz ve net bir şekilde aktarabilme görevini yaptığını ifade etti.
Selami Sarıtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada amacımız sadece alevi ve bektaşi yada kızılbaş alevilerine hizmet değildir. Tüm topluma ve bireylerine hizmet etmektir. Şiarımız budur.”
“Cemevi’nde verilen tüm hizmetler bağışlardan karşılanmaktadır”
“Kartal’da veya bu bölgede yaşayan tüm insanlara hizmet edebilmeyi amaçlıyoruz. Cemevinin verdiği tüm hizmetler bağışlardan karşılanmaktadır. Burada verdiğimiz hizmetler pandemi döneminde dahi gücümüz yettiği, imkanlarımız el verdiği ölçüde kesintisiz sürdü. Özellikle cenaze hizmetlerimiz sürekli devam etti. Hala daha hedeflerimize ve amaçlarımıza ulaşmak için çabalıyoruz.”
“Hacıbektaş ve Abdal Musa gibi yerlerde de yatırımlarımız var”
“Kartal Cemevi sadece bu bölgede değil, başka yerlerde de yatırımı olan Hacıbektaş ve Abdal Musa gibi bizim ser çeşmemiz olan yerlerde arsalarımızı aldık. Buralarda canlarımızın gereksinimlerini karşılayabilecek, konaklayabilecekleri bir yer yapmak istiyoruz. Bunun dışında bir yaşlılar yurdu yapmak istiyoruz.”
“Sağ elin verdiğini sol el görmemeli”
“Pandemi döneminde yine ihtiyacı olan ailelere, bizim şiarımız olan “sağ elinin verdiğini sol el görmeyecek” düsturu ile yardımlar yaptık. Tabi ki bunları asla ve asla paylaşmadık, paylaşmayacağız.
“Cemevleri ibadethane statüsüne geçirilmelidir”
“Biz burada faturalarımızı da çalışanlarımızın ücretlerini de kendi imkanlarımızla karşılıyoruz. Bizim isteğimiz cemevleri’nin dini inanç merkezleri statüsüne geçirilmesi. Tıpkı diyanetin camilere yaptığı hizmetleri ve olanakların bizlere de tanınmasını istiyoruz. Bu konu 2016 yılında AİHM tarafından kabul edildi. Cemevlerinin de inanç merkezi sayılmasını ve tıpkı öteki ibadet merkezleri gibi kabul edilmesini istedi. Ancak o günden bugüne bu uygulanmadı. Geçte olsa bunun en kısa zamanda inşallah uygulanmasını istiyoruz. Devletimizin bir an evvel buraları ibadethane statüsüne alıp, diğer yerler nasılsa yani bir cami ya da kilise ne ise aynı şekilde uygulanmasını talep ediyoruz. “
“Ticarethaneden konuta dönmek sorunumuzu çözmüyor”
“Cumhurbaşkanımızın yaptığı cemevlerini ticarethaneden konuta dönüştürülmesi bizim sorunumuzu çözmüyor. Biz buranın ibadethane statüsüne dönüştürülmesini istiyoruz. “
“İnanç merkezi olmak istiyoruz”
“Bu ay cemevimize gelen doğalgaz faturamız 14 bin 659 lira. Buraları toplumun her katmanı kullanıyor. Buradan herkes hizmet alıyor. Diğer ibadethanelerde nasıl ki devletin bütçesinden harcamalar yapılıyorsa aynı özelliğin bizlere de tanınmasını talep ediyoruz. Sadece elektrik, su veya boya, badana işiyle değil, inanç merkezi olmak istiyoruz. “
“Ücretsiz kurslarla sertifika alımlarına yardımcı oluyoruz”
“Cemevi genelinde açtığımız çeşitli kurslarla insanlara ücretsiz biçki dikişten, aşçılığa varana kadar değişik branşlarda hizmet verip sertifika almalarını sağlıyoruz. Şu anda 400’ün üzerinde kursiyerimiz var. Bunlardan çoğu alevi inancına sahip olmayan kişilerden oluşuyor. Biz hiçbir şekilde ayırım yapmadan tüm topluma hizmet ediyoruz.”
“Sosyal Medyada ağır hakaretlere maruz kaldık”
Son günlerde bir de alevilere sosyal medya mecraları üzerinden yapılan hakaretler var. Bunlar bizleri çok yaralıyor. Sonuçta bu toplumda hep beraber yaşıyoruz. Yakup Tilki isminde bir zat olmadık bir biçimde ağzımıza dahi alamayacağımız bir şekilde galiz küfürler savurdu. Çok ağır hakaretlere maruz kaldık. Toplumumuzun beklentisi ortak bir reaksiyon göstermektir. Bu yeterli olmadı. O zat tutuklandı. Ama daha yoğun tepki gösterilmesini beklerdik. “ Dedi.
