Kartal’da, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kartal Şubesi, Türk milletinin bağımsızlık ve demokrasi mücadelesine büyük katkılarda bulunan gazeteci, araştırmacı, yazar Uğur Mumcu ve ADD’nin kurucu başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ölüm yıl dönümlerini anmak amacıyla, 24 Ocak’ta hayatını kaybeden Mumcu ve 31 Ocak’ta katledilen Aksoy için “Adalet ve Demokrasi Haftası” kapsamında bir basın açıklaması düzenledi. Anma etkinliği, Kartal Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Etkinlikte ADD Kartal Şubesi üyeleri, siyasiler, vatandaşlar ve çok sayıda katılımcı yer aldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını ADD Kartal Şubesi Başkanı Hülya Arkan yaptı. Arkan, Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Muammer Aksoy’un Türkiye’nin demokrasi ve adalet mücadelesindeki önemli yerini vurguladı ve her iki ismin de Türk milletinin bağımsızlığına ve özgürlüğüne olan katkılarının unutulmayacağını belirtti.
Ardından söz alan ADD Yönetim Kurulu Üyesi Cem Arkan, genel merkezden gelen basın açıklamasını basın ve kamuoyu ile paylaştı.
Açıklamada, “2025 Yılı Adalet ve Demokrasi Haftası’nda, Batı Emperyalizmi ve hain işbirlikçilerinin alçak cinayetleriyle katledilen Devrim Şehitlerimizi minnetle, özlemle ve saygıyla anıyoruz.
12 Eylül 1980 faşist darbesi öncesi toplumda korku salmak ve darbeye meşruiyet kazandırmak amacıyla işlenen seri siyasi aydın cinayetlerinin benzerleri, 10 yıl sonra, bu kez 12 Eylül düzenine ve hukukuna direnen Cumhuriyet aydınlarına yönelik olarak, yine aynı güç odaklarınca ve aynı amaçla devreye sokuldu.
Seri cinayetlerin özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu ve yöneticileri hedef alınarak başlatılan bu ikinci perdesi, 31 Ocak 1990 günü Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un Ankara’da şehit edilmesiyle açıldı. Aynı yılın 6 Ekim’inde kurucu üyemiz Doç. Dr. Bahriye Üçok katledildi. Sadece 2 yıl 3 ay sonra, 24 Ocak 1993’de Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu cinayetiyle milletçe sarsıldık. 21 Ekim 1999 sabahı ise hedefte Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı vardı.
Bütün bu cinayetlerin toplumda yarattığı büyük tepki ve duyulan tarifsiz acı nedeniyle her yıl 24 Ocak Uğur Mumcu ve 31 Ocak Muammer Aksoy cinayetleri arasındaki haftayı “Adalet ve Demokrasi Haftası” olarak değerlendiriyor, çeşitli etkinliklerle hem bu hain tertiplerin arka planlarını, nedenlerini ve sonuçlarını irdeleyerek, hem de şehitlerimizin aziz hatıralarını yad ediyoruz.
Kemalist Devrimci Ak saçlı Bilgemiz Prof. Dr. Muammer Aksoy, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden uzaklaşılması, Laik, Demokratik, Sosyal, Hukuk Devleti niteliklerinin yok edilerek ülkemizin geleceğinin karartılması tehlikesinin farkında olan 49 Cumhuriyet Aydınıyla birlikte, 19 Mayıs 1989 tarihinde üyesi olmaktan onur duyduğumuz Atatürkçü Düşünce Derneğini kurdu. Derneğimizin kuruluşu, gördüğü yoğun ilgi ve etkili çalışmaları, emperyal güçleri o kadar rahatsız etti ki, sadece 8,5 ay sonra Genel Başkanımızı katlettiler.
Geçen 35 yıl boyunca gerçek katiller ve sahipleri her ne kadar bulunamamış olsa da, azmettiricisinin, Laik Cumhuriyeti, Kemalizm’i ve Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye idealini boğmak isteyen emperyalizm olduğu, tetikçilerin de kadim işbirlikçileri gerici faşist çeteler olduğu herkesin bildiği bir sır halini almıştır.
Muammer Aksoy cinayetinin üzerine kararlılıkla gidilmediği için, kurucumuz Doç. Dr. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Musa Anter cinayetleriyle sürdürülen bu emperyal vahşet, Uğur Mumcu suikastı ile yeni bir boyut kazandı. Bütün yetkililer, bu cinayeti tüm yönleriyle aydınlatacaklarına söz verdiler. Ama o “tuğla” bir türlü çekilemedi, o “duvar” bir türlü yıkılamadı.
Uğur Mumcu, o kadar çok hain odağın üzerine gitmiş, çanlarına ot tıkamıştı ki, O’nu da bu odakların her biri ya da hepsi birlikte öldürtmüş olabilir. Emperyalizm, sonrasındaki Jandarma Genel Komutanımız Eşref Bitlis, Centilmen Devrimcimiz Ahmet Taner Kışlalı, yurtsever bilim insanımız Necip Hablemitoğlu, Diyarbakırlıların sevgilisi Emniyet Müdürümüz Ali Gaffar Okkan cinayetlerinde olduğu gibi, bu cinayetlerde de tetiği PKK terör örgütüne de çektirmiş olabilir; Hizbullah canilerine veya silah ve uyuşturucu kaçakçılarına da, Abdi İpekçi’yi öldürtüp Papa’yı vurduranları da kullanmış olabilir, Kemalist Cumhuriyet düşmanlarını, yahut 12 Eylül faşizminin kucağında büyüttüğü teokratik devlet özlemcilerini de.
Türk Ulusu, vatansever evlatlarını katleden alçakları asla unutmayacak ve bir gün mutlaka hesabını soracaktır.
Başta Genel Başkanımız Muammer Aksoy ve Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu olmak üzere yitirdiğimiz bütün canlarımızın manevi huzurlarında saygıyla eğiliyor, Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi yurdumuz semalarına asarak “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti”ne ulaşacağımıza ve kanlarını yerde bırakmayacağımıza söz veriyoruz ruhları şad olsun!” İfadeleri kullanıldı.
Etkinlik, katılımcıların Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy’un aziz hatıralarına saygı duruşunda bulunmasıyla son buldu.