İYİ Parti’nin “Birinci Vazifen” temalı ikinci mitingi Mersin’de gerçekleştirildi. Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, mitingdeki konuşmasında iktidar ve muhalefet eleştirilerinde bulundu.
“İKTİDAR MİLLETİN TALEBİNİ, FERYADINI, İSYANINI UMURSAMIYOR”
Siyaset kurumunun uzun zamandır milletin sorunlarını çözmeyi bırakıp, kendi sorunlarını vatandaşın sırtına yüklediğini savunan Dervişoğlu, “Hatta Türk milletini de kendine sorun haline getirmiştir. İktidar milletin talebini, feryadını, isyanını umursamıyor. Muhalefet ise kendi derdine düşmüş; aldığı vekaletin hakkını veremiyor. Cumhur koalisyonu, Türkiye’yi kendi malı, mülkü, şirketi gibi yönetirken; iş cumhura, yani millete geldiğinde bunların umuru bile değildir. Allah’tan korku, kuldan utanma kalmamıştır. Anayasal görevlerini ve sorumluluklarını bırakmıştır. Vatandaşın derdini çözmeyi bırakmıştır. Vatanı müdafaa görevini bile bırakmıştır! Cumhur koalisyonu, devlet olma mevzisini terk etmiştir. İstemektedir ki; muhalefet de kendisine benzesin! Al takke ver külah, al koltuk ver vatan bir muhalefet istemektedir. Milletten alamadığını çalmakta, milletin vermediğini kendine hak görmektedir. İşte biz bunu reddediyoruz” dedi.
“SIRA İYİ PARTİ’YE GELDİ”
İktidarın “Eski Türkiye” söylemine tepki gösteren Dervişoğlu, “Neymiş efendim; artık benzin kuyrukları yokmuş. Doğru, benzin kuyruğu yok ama vatandaşın deposunu doldurmak için cebinde parası da yok. Artık yağ kuyrukları yokmuş. Yağ var da millette yağ alacak para var mı? Millet, tezgahtan 2 domates, 3 patates koyuyor torbasına. Taneyle, taneyle… Kulağına kirazdan küpe, mandalinadan parmağına kavuk yapan çocuk kalmadı memlekette. Utanın be, utanın. Açlık, her dilde, her ağızda aynı. Öyle bir yağma, öyle bir soygun, yolsuzluk, hırsızlık var ki, her dilde aynı, her dinde haram. Biz artık ‘dur’ diyoruz, ‘yeter’ diyoruz, bitti diyoruz! Sizin için bitti, sıra İYİ Parti’ye geldi diyoruz” ifadelerini kullandı.
“ALDIKLARININ ADI HARAÇTIR, HARAÇ!”
AK Parti iktidarının üzerinden çeyrek asır geçtiğine dikkat çeken Dervişoğlu, “Dün ne dediklerini unutmuş; bugün hangi yalana sarılacaklarını şaşırmış; yarına hangi masalı hangi bahaneyi uyduracaklarını bilemez haldeler. Milletin öfkesini idare etmeye çalışmaktan yönetilecek bir devlet bırakmadılar. Kendi emekçisine hakkını verecek bir ekonomi bırakmadılar. Bin yıldır çocuklarını doyuran Anadolu’yu susuz, çorak bıraktılar. Gasp ettikleri yetkilerle oturdukları makamlarında, kılıç da kalem de mühür de ellerinde. Vergi üstüne vergi, harç üstüne harç… Nereden bakarsan bak, aldıklarının adı haraçtır, haraç! Dilenciye verir gibi maaş veriyorlar. Düşmanı yağmalar gibi, rızkımıza el koyuyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
ÇİFTÇİLERE DERVİŞOĞLU SÖZÜ
Çiftçi borçlarının 1 trilyon lirayı aştığını belirten Dervişoğlu, “Aslında çiftçi borçlu değil devletten alacaklıdır. 2006 yılında çıkan bir yasaya göre gayri safi milli hasılanın en az yüzde 1’i tarımsal destekleme programlarının finansmanına ayrılmalıdır. 2024 yılında verilmesi gereken destek 411 milyar lirayken, 91 milyar verilmiştir. 2025 yılında verilmesi gereken 620 milyar lirayken 135 milyar lira verilmiştir. Bu sadece 2 yıl için çiftçinin hakkından kırpılan 805 milyar liradır. Yeni orta vadeli planda 2026’da 773 milyar yerine 173 milyar, 2027’de 894 milyar yerine 192 milyar, 2028’de 1 trilyon 14 milyar yerine 207 milyar lira verilmesi planlanmaktadır. Bu üç yılın toplamında çiftçinin hakkı olup da alamadığı destek 2 trilyon 109 milyar liradır. 5 yıl boyunca çiftçinin bütçedeki 3 trilyon lirası başka yere aktarılmıştır. Allah nasip etsin, iktidar olursak çiftçinin hakkını teslim edeceğiz. Bu tarlalar, bahçeler sefalet cehennemi olmaktan çıkarılıp üretim cennetine dönüştürülecek. Üç sene içinde hiçbir üreticimiz ödeyemeyeceği borcun altında bırakılmayacaktır. Bu size Dervişoğlu sözüdür, devlet sözüdür” dedi.
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞI VAADİ
Türkiye’nin zengin bir ülke olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Açlık sınırının 30 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 90 bin lirayı aştığı bir ülkede; 22 bin lira asgari ücret, 15 bin lira emekli maaşı reva görülemez. Bizim yönettiğimiz Türkiye’de açlık sınırının altında asgari ücret, asgari ücretin altında emekli maaşı olmayacak. Hakkı gasp edilen emekçilerimizin ve emeklilerimizin haklarını savunup teslim edeceğiz. Çalınmazsa, çırpılmazsa, israf edilmezse; bu topraklar üzerinde yatağa aç giren çocuk, tenceresini kaynatamayan emekli kalmayacaktır” dedi.
“KORKTUKLARI NE VARSA BAŞLARINA GETİRECEĞİM”
“O kadar doymaz, o kadar yetinmez haldeler ki, hiçbir yetki bunlara yetmiyor, milletin tercihleri umurlarında olmuyor” diyen Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama emin olun, korkuyorlar. ‘Yeter artık’ diyenlerden korkuyorlar. Hürriyet diyen, Cumhuriyet diyen, ne mutlu Türk’üm diyenlerden, işçiden, emekliden, gençlerden, kadınlardan, biz olmamızdan korkuyorlar. Mersin’den söz veriyorum: Ben Müsavat Dervişoğlu, korktukları ne varsa başlarına getireceğim. Günahlarının kefareti ahirete kalmayacak! O hüküm verilecek, altında da Türk milletinin mührü olacak.”
SLOGANLARA KARŞILIK
“İktidara doğru Dervişoğlu” sloganlarının atılması üzerine Dervişoğlu, “Ben sizlerden yüzde 10’ları, 15’leri istemiyorum. Öncelikle 40’ları; sonra da bu ülkeyi yönetecek yüzde 50’yi talep ediyorum” dedi.
“SİZE ANKARA’YI DÜŞÜRTMEYECEĞİZ!”
Gazze düşerse Ankara düşer söylemine tepki gösteren Dervişoğlu, “Gazze düştü beyler, düştü! Siz düşürdünüz onu siz! Ankara düşmesinmiş! Merak etmeyin, düşecek olan sizsiniz. Size Ankara’yı düşürtmeyeceğiz!” dedi.
“BUNLAR, BEŞİNCİ KOL FAALİYETLERİDİR”
Terörsüz Türkiye ambalajıyla pazarlanan sürece tepki gösteren Dervişoğlu, “Türkiye, hangi savaşı kaybetmiştir de; terörden müebbet almış bir katille müzakere etmektedir? Türkiye’nin meseleleri, Türk milletinin bekası bellidir. Bunlar, beşinci kol faaliyetleridir. Türkiye’ye dikta gömleği giydirmek isteyenler vardır. Türk milletini millet olmaktan çıkartıp kullaştırmak isteyenler vardır. Bu kavganın odağı budur. Cumhuriyeti bu düşkünlere yedirmeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.
“BU BİR ŞANTAJ SİYASETİDİR”
Dervişoğlu, kayyum siyaseti ve şantaj siyasetine dikkat çekerek, “Türkiye, kayyum siyasetiyle yönetilemez. Bu bir eşkıya yöntemidir, bir çete yöntemidir, bir şantaj siyasetidir. İşte bu şantaj siyasetiyle Türkiye’de yargı siyasete, siyaset de yargıya zimmetleniyor. Saraydan partiler dizayn ediliyor” dedi.
“BİZ, MEŞRUİYETİ ABD’DE ARAYANLARDAN DEĞİLİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine göndermede bulunan Dervişoğlu, “Biz meşruiyeti ABD’de arayanlardan değiliz. Üreticimizi korumak adına koyduğumuz vergileri, sırf birileri istiyor diye keyfen kaldırıp kapitülasyon bahşedenlerden değiliz. Uluslararası görüşmeleri sadece ticaretten ibaret sayıp, stratejik konuları pazarlık konusu yapanlardan değiliz. Bu nedenle parlamenter demokrasi istiyoruz” dedi.