enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhphaberyerel haberibbkartal belediyesituzla belediyesidilovası belediyesipendik belediyesimaltepe belediyesiuğurmumcugökhan yükselimamoğluşadi yazıcı
DOLAR
35,9526
EURO
37,3370
ALTIN
3.304,45
BIST
9.807,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
4°C
İstanbul
4°C
Hafif Yağmurlu
Perşembe Hafif Yağmurlu
5°C
Cuma Hafif Yağmurlu
8°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
7°C
Pazar Hafif Yağmurlu
7°C

Atatürkçü Düşünce Derneği’nden İhraç Kararına Tepki: “Hukuk ve Anayasaya Aykırı”

Atatürkçü Düşünce Derneği’nden İhraç Kararına Tepki: “Hukuk ve Anayasaya Aykırı”

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 5 teğmen ve 3 komutanın ihraç edilmesine ilişkin karar, Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Dernek, teğmenlerin ve komutanlarının, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyerek Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine olan bağlılıklarını ifade etmelerinin herhangi bir disiplin suçuna yol açmadığını vurguladı.

Dernek, söz konusu ihraç kararının hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğunu savunarak, bağımsız yargının bu kararı düzeltmesini beklediklerini belirtti.

Yukarıda yer alan açıklamayı, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi’nin basına ve kamuoyuna yönelik duyurusunu aynen paylaşıyoruz.

BASINA VE KAMUOYUNA

Ettikleri “Subay Yemini” ile Laik Cumhuriyetimize, Üniter Ulus Devletimize, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne canları pahasına sahip çıkacaklarını haykırarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen 5 teğmen evladımızın ve sıralı amirleri 3 değerli komutanımızın Türk Ordusu’ndan ihraç edilmeleri kararından tarifsiz üzüntü ve derin endişe duyduk.

Türkiye Cumhuriyeti, aziz milletimizin kadını, erkeği ve çocuğu ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yoktan var ettiği Türk Ordusu’nun Antiemperyalist Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nı zafere ulaştırması ile hayat bulmuş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak yapılandırılmış ve bu temel felsefe ile 102 yıldır dünyanın en netameli coğrafyasında çağdaşlaşmayı, barış içinde yaşamayı, kalkınmayı ve bütün kalmayı başarmış bir kutsal emanettir.

Bu gerçek ışığında, Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katıldıkları yaşamlarının en anlamlı gününde teğmenlerimizin devletimizin temel değerlerine ve ebedi başkomutanlarına bağlılıklarını dile getirmeleri cezalandırılacak değil, tersine alkışlanacak bir davranış olarak değerlendirilmeli ve Anayasanın 26. maddesi ile güvence altına alınmış olan düşünce ve kanaatlerini ifade özgürlüklerini kullandıkları görülerek herhangi bir suç işlemedikleri kabul edilmeliydi. Yapılması gereken bu değerlendirmeyi 9 YDK üyesinden 5’inin hangi saik ve etkilerle yapamadıkları kuşkusuz sır değildir.

Öte yandan; bu ihraç kararına gerekçe olarak gösterilen disiplin suçunun oluşmadığı da apaçık ortadadır. Zira, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde sayılan TSK’dan ayırma cezası ile tecziyesi gereken fiiller arasında söz konusu ifadeler ve davranışların bulunmadığını görmek için sadece okumak yeterlidir.

Aynı şekilde, teğmenlerin sıralı amirleri olan komutanlarının, ortada bir suç olmadığından, görevlerini ihmal ve emre itaatsizlik ettiklerini ileri sürmek de, bu nedenle ihraç edilmelerini haklı bulmak da elbette olanaklı değildir.

Demokratik hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve Anayasa ile güvence altına alınmış hak ve özgürlükler dikkate alındığında (ki dikkate alınması zorunludur) söz konusu ihraç kararlarının hukuka ve yürürlükteki yasalara uygun olduğu da, Türk Milletinin bu denli haksız bir kararı vicdanına sığdırabileceği de düşünülemez.

Kaldı ki, her yıl Atatürk’ün apolet numarası 1283 okunduğunda bütün öğrencilerin “İçimizde” diye haykırdıkları Harbiye gibi bir askeri eğitim kurumunda illa bir disiplin suçu ve ihraç gerekçesi aranacak idiyse, herhalde teğmenlerimizin kılıç çatmalarında, “Subay Yemini” etmelerinde ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demelerde değil, 10. Yıl Marşı’nın, İzmir Marşı’nın ve Atatürk adının geçtiği yürüyüş kararlarının yasaklanması gafletinde aranması çok daha doğru olurdu.

Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 358 şubemiz, 39 temsilciliğimiz ve 75 bin üyemizle teğmen evlatlarımızın ve değerli komutanlarımızın yanındayız, kamu vicdanını ağır yaralayan bu haksız kararın bağımsız yargı tarafından düzeltileceğini umuyor, bekliyoruz.

Saygılarımızla.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ

GENEL MERKEZİ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.