İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında yaşanan gelişmelere sert ifadelerle tepki gösterdi.
Dervişoğlu, TBMM Başkanı’nın tutumunu eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Gazi Meclisin başkanlığını yapmak yerine, TBMM’nin meşruiyetini İmralı’ya paspas yapmanın taşlarını döşeyen Meclis Başkanı’nı eskiden bilirdik ama artık tanıdık. İktidar cenahında böyle birçok figür var. Saray dalkavuklarından bir başdanışman, teröristlere meşruiyet vermek için işi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar dayandırmış. Ahmaklık, kötülük ve ihanet o kadar yakın çizgilerdir ki bir noktadan sonra ayırmak imkânsızdır. Masada bulunma gerekçeleri farklı olsa da hedefleri birdir. Yöntemde mutmain, ihanette müşterektirler. Aklı İmralı’da, aldığı emir okyanusun öbür tarafındadır.”
“Sizin Yaptığınız Şey, İhanet Fermanıdır”
Dervişoğlu, bir danışmanın PKK affına Atatürk üzerinden referans vermesine tepki göstererek:
“Cumhuriyet, her şeye rağmen af çıkarmış ama isyancı başını muhatap almamıştır. Sizin Türkiye ile PKK’yı kaynaştırmak gafletinizin yanından bile geçmemiştir. Sizin yaptığınız şey, ihanet fermanıdır. Bu, devletimizin kodlarını hacklemektir.” dedi.
“Bir Allah’ın Kulu Kalmadı mı Bu Devlette?”
Konuşmasının devamında iktidarı eleştiren Dervişoğlu şöyle konuştu:
“Teröristbaşı ile teröristleri nasıl affedeceklerini konuşmuşlar; mevzuyu şimdi de Mustafa Kemal Atatürk’e bağlayacak kadar halatlarını koparmışlar. Çıkın söyleyin: ‘Biz bir senedir pazarlık ediyoruz, bu soytarılık da Türk milleti buna alışsın diyedir’ deyin. ‘Bizim Kürt’ten anladığımız Diyab ağalar değil, şeyh saitlerdir, seyit rızalardır; öcalanlandır’ deyin. ‘25 yılı Sevr’le taçlandırmadan bize durmak yok’ deyin. Milletim bilsin, duysun, görsün! Teröre savaş, teröriste düşman askeri sıfatı veriyorlar. Bunun manasını idrak eden bir vatan evladı, bir Allah’ın kulu kalmadı mı bu devlette?”
Bahçeli’ye Tepki: “Salın Gitsin!”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmralı çıkışına da değinen Dervişoğlu:
“İmralı deniz feneri, Öcalan’a görüş izni istiyor; alkışçı mürettebat da izin verdiğini sanıyor. Bu zamana kadar ne yaptı da sizden izin istedi ki bugün istesin? Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı’ndan izin alamadı; salondakilerden izin istemeye kalkıştı. Bunların hasreti kucaklaşmadan bitmeyecek. O yüzden, salın gitsin!” diye konuştu.
Alkış sesleri üzerine ise “İYİ Parti’nin grup salonunda ihanet değil Cumhuriyet alkışlanıyor” ifadelerini kullandı.
“Tutmayın İmralı Yolcularını”
Dervişoğlu, sürecin tehlikelerine dikkat çekerek:
“Bu Cumhuriyet’in gördüğü ilk ihanet değil, son da olmayacak. Ama bu hesap mahşere kalmayacak. Mustafa Kemal, Samsun’a ilk adımını istiklale attı. Bunlar İmralı’da izmihlale koşuyorlar. Bitmiş tükenmiş terör örgütüne can simidi atmaktan utanmıyorlar. Üç arkadaşıyla gidecekmiş. O halde tutmayın İmralı yolcularını; salın gitsin!” dedi.
“Senin Sadece Adın Devlet”
Bahçeli’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Dervişoğlu:
“‘Bak işte devleti ayağına getiriyorum’ diyerek bu suça Meclisi alet edemez. Unutma; senin sadece adın Devlet. Sen devlet değilsin. O salonda alkışlanmış olmaktan utandım. İmralı’ya gitmeyi bile alkışladılar.” ifadelerini kullandı.
“Komisyona Dahil Partiler Bu Tuzaklara Düşmemeli”
Dervişoğlu, İmralı sürecine ilişkin uyarıda bulundu:
“Öcalan’ı ‘bebek katili’ imajından sıyırıp ‘lider’, hatta ‘önder’ olarak yeniden gündeme taşımak sebepsiz değildir. Bu dönüşüm, bireysel bir rehabilitasyon değil, siyasal mühendislik projesinin parçasıdır. Bahçeli’nin ‘yeni bir kimlik inşa edeceğiz’ sözü, ideolojik bir yeni kurgunun işaretidir. Türkiye’nin ulusal kimliğini ve devletin omurgasını yeniden tanımlama çabasıdır. Hükümet bu oyuna gelmemeli, komisyona dahil partiler bu tuzağa düşmemelidir. Bu orta oyunu artık mutlaka son bulmalıdır.”
