Kültür Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali, açılış töreniyle kapılarını açtı.
Oyuncu Nefise Karatay ve yazar Yekta Kopan’ın sunumuyla 10 bin kişilik Antalya Spor Salonu’nda gerçekleştirilen tören, festivalin tarihinin anlatıldığı görüntüyle başladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, törende yaptığı konuşmada, festivalin, Türk sinemasına önemli katkıları bulunduğunu belirtti.
Sinema tarihinin diri tutulmasının ve bugüne taşınmasının genç sinemacıların içine doğdukları kültürü keşfetmesi açısından da önemli olduğunu dile getiren Ersoy, bugün ve yarın daha güçlü bir sinemaya sahip olmak için geçmişte neler yapıldığını iyi bilmek gerektiğini kaydetti.
Festivalin bugün Türk sinemasının hafızası sayılacak bir konuma eriştiğini ve Türk sinemasının izinin sürüleceği bir zemin haline geldiğini anlatan Ersoy, “Altın Portakal’da yarışan ya da ödül alan filmlere tarihsel olarak şöyle bir göz gezdirdiğimizde karşımıza çıkan manzara sadece bir sanatsal şölen değil aynı zamanda Türk toplumunun geçirdiği sosyolojik ve kültürel dönüşümün de tarihidir. Ömer Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Halit Refiğ, Derviş Zaim, Nuri Bilge Ceylan ve ismini sayamadığımız daha nice sinema emekçimiz sadece bir film yönetmeni değil aynı zamanda Türk toplumuna ayna olmuş insanlardır.” diye konuştu.
Ersoy, Türkiye’yi anlamanın, Türk insanını tanımanın biraz da Yeşilçam’ı doğru anlamaktan geçtiğini ve bu festivalin Yeşilçam’ı doğru anlama fırsatı sunduğunu söyledi.
Kültürün ve sanatın dünyayı güzelleştirici gücüne inandıklarını dile getiren Ersoy, bakanlık olarak tarihi, kültürel ve sanatsal kapasiteyi geliştirmek adına bir yandan fiziki imkanları artırdıklarını, diğer yandan şehirlerde sanatın daha fazla hissedilmesi için yeni içerikler oluşturduklarını belirtti.
Dünya genelindeki turizm hareketliliğin yüzde 40’ını kültür turizminin oluşturduğuna işaret eden Ersoy, şunları söyledi:
“İnsanlar çeşitli coğrafyalardaki sanat organizasyonlarını yakından takip etmek için kültürel seyahatler gerçekleştiriyor. Hem ülkemizin hem de şehirlerimizin uluslararası rekabeti açısından bu tarz festivaller büyük bir önem arz etmektedir. Bu açıdan Türkiye Kültür Yolu Festivalleriyle sanatçılarımızı, binlerce etkinlikle halkımızla buluşturuyoruz. Yeni sanat merkezleri inşa ediyor, tarihi eserlerimizi koruyoruz. Müzecilikte dünyanın en fazla itibar edilen ülkelerinden biri haline gelmiş durumdayız.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü hatırlatan Ersoy, bakanlık olarak toplumun hayat damarını beslemenin en büyük yükümlülükleri olduğunu belirtti.
Sinema sektörüne ciddi destekler sağladıklarını aktaran Ersoy, ileriki zamanlarda destekleri daha da artırmayı hedeflediklerini bildirdi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de Altın Portakal’ın Türk sinemasının kalbinin attığı ve Türkiye’yi uluslararası alandaki en önemli markalarından biri olduğunu söyledi.
“Onur Ödülleri” ve “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Sahiplerini Buldu
Törende, Altın Portakal’da ,1974’te “Bedrana” filmiyle “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü kazanan Perihan Savaş ile 1999’da “Gemide” ve 2006’da “Takva” filmleriyle “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü alan Erkan Can’a, “Onur Ödülü”, Zerrin Tekindor’a da “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” verildi.
Ödülünü Antalya Valisi Ersin Yazıcı’dan alan Savaş, bugün Antalya’da kortej geçişi ile güzel bir gün geçirdiğini söyledi. Festivalin de kendisi için son derece önemli olduğunu ifade eden Savaş, “Beni 48 yıl öncesine götürdü bu ödül. Sene 1974, 17 yaşındayım, Altın Portakal’da En İyi Kadın Oyuncu ödülü benim oldu. Demek ki insanlar sevgiyle, saygıyla, özveriyle işlerini yaptığı zaman o emek her zaman karşılığını buluyor.” diye konuştu.
Savaş, sanatçıların emeklerinin karşılığı olarak telif haklarının da bir an önce çıkarılması temennisinde bulundu.
Ödülünü Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’ten alan oyuncu Erkan Can da ödülünü başta Erdal Tosun olmak üzere sinemaya emek veren ve bugün hayatta olmayan sinema emekçileri için aldığını söyledi.
Törende “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”nü alan oyuncu Zerrin Tekindor, sanatçıların büyük bir emekle çalıştıklarını belirtti.
Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması Ödülleri Açıklandı
Festivalin afişinde oyuncu Ediz Hun ile yer alan Filiz Akın, gönderdiği video kaydında, törene sağlık problemleri nedeniyle katılamadığını aktardı. Akın, festivalin afişinde yer almanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
Ediz Hun da sanatın toplumların kalkınmasında önemli rolü bulunduğunu kaydetti. Sanat ve bilimin bir kuşun iki kanadı gibi olduğunu aktaran Hun, “Bu iki kanadını kullanarak uçarlar ve özgür olurlar. Bu bağlamda tabiatıyla Altın Portakal Film Festivali son derece önem taşıyor.” dedi.
Konuşmasını uzun tutmayacağını dile getiren Hun, kendisine tablo hediye eden Bakan Ersoy’u çok bekletmek istemediğini belirtti. Bunun üzerine Bakan Ersoy da “Sanat için beklemeyeceksek ne için bekleyeceğiz?” ifadesini kullandı.
Bu yıl ilk kez düzenlenen Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması’nda 40 bin liralık “Jüri Özel Ödülü”nü “Yalnızlar” isimli senaryo ile Elif Refiğ ve Murat Mahmutyazıcıoğlu aldı. 80 bin lira değerindeki “En İyi Senaryo Ödülü”nün sahibi ise “Gölgeler Çekildiğinde” senaryosu ile Burcu Aykar oldu.
Tören, sanatçı Mustafa Sandal’ın konseri ile devam etti.