Sağlığı ve yaşam kalitesini iyileştirmek için, NADH koenzimini doğru şekilde desteklemek gerekiyor.
Her geçen gün sağlıklı yaşam konusundaki bilinç arttıkça, hücresel biyokimya alanında da önemli keşifler yapılıyor. Bu keşiflerden biri de NADH (Nikotinamid Adenin Dinükleotit Hidrojen) molekülünün sağlık ve enerji üretimi üzerindeki kritik rolü. NADH, vücudun temel işlevlerinde merkezi bir konumda yer alıyor ve genel sağlık üzerinde de önemli etkilere sahip olabiliyor.
LifeClub Sağlık Hizmetleri’nden Uzm. Dr. İrem Önlen, 1900’lü yılların başında keşfedilmiş olan NADH ile ilgili şunları söyledi: “NADH, NAD’ın indirgenmiş formudur. B3 vitaminin (niasin) aktif biyolojik formudur. Mitokondri, vücudun enerjisinin %95’inin (ATP) üretildiği hücrelerin güç evleridir. Mitokondri, hücrenin gelişmesi, büyümesi, çoğalması gibi tüm işlevleri için gerekli enerjiyi sağlar.
En önemli koenzimlerden biri olan NADH (koenzim Q1), vücutta 1000’den fazla metabolik süreçte yer alır.
Eksikliği Hücrelerin Ölümüne Yol Açıyor
Vücudun enerji üretebilmesi için oksijene, glikoza ve NADH’ye ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Dr. İrem Önlen, “Oksijen ve glikozun eksikliği gibi NADH‘nin eksikliği de hücrelerin ölümüne yol açar. Yaşın ilerlemesiyle hücrelerdeki enerji seviyesi düşer. Belli bir oranın altına düştüğünde ise hücreler ölür ve vücudun birçok hastalığa yakalanma olasılığı artar.“Bazı çalışmalar NADH’nin norepinefrin, serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretimini hızlandırarak beyin kimyasallarını düzenlediğini göstermektedir. Bu nedenle çeşitli kronik hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde önemli olduğu düşünülmektedir.” dedi.
NADH nerde bulunur?
Vücudun bu enzimi kendi ürettiğini belirten Dr. Önlen, “Et, kümes hayvanları ve balık yiyerek az miktarda NADH alırsınız ancak sebzeler çok düşük konsantrasyona sahiptir. Yemek pişirme sırasında ve işlem görmüş besinlerde NADH miktarı azalır. Ayrıca dışardan alınan takviyelerde NADH, mide asidi tarafından parçalanır” dedi.
Faydaları Nelerdir?
Dr. İrem Önlen NADH’nin faydalarını şöyle sıraladı:
• Güçlü bir antioksidan olduğundan zarar görmüş hücreleri onarır.
• NADH, ATP sentezi için gerekli elektronları beyninizin, dikkat, bilinç, odaklanma, hafıza, konsantrasyon ve karar vermesi için kullanılan serebral elektrolit aktivitesini artırır. Beyin yaşlanmasını ve doku hasarını, hatta felçlerin verdiği hasarı azaltmada önemli rol oynar.
• Nöron taşıyıcı özelliği gösteren ve kan damarlarının gevşemesinde en önemli etkiyi gösteren, nitrik oksit üretimini artırmaktadır.
• Tüm mitokondrilerden ATP üretimini artırır.
• Fiziksel dayanıklılığı artırarak atletik performansı yükseltir.
• Bellek performansını yükseltir, konsantrasyonu ve dikkati geliştirir.
• Kolesterol, kan basıncını ve glikoz seviyelerini düzenler.
• Anksiyeteyi azaltıp, maksimum kalp atış hızını sağlayabildiğinden; kronik yorgunluğa, beyin sisine, tükenmişlik sendromuna karşı mücadelede yardımcı olur.
• Bağışıklık sisteminin desteklenmesinde ve DNA hasarlarının onarılmasında etkilidir .
• Dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin üretimini uyarır.
• Erkek ve kadınlarda libido artışını sağlar.
NADH Takviyesi alınmalı mı riskleri nelerdir?
NADH takviyesinin birçok olumlu etkisi olduğuna değinen Dr. İrem Önlen, “Beyindeki dopamin, nöroadrenalin ve serotonin miktarlarını artırarak, artan zihinsel ve fiziksel enerji seviyeleriyle, daha iyi bir ruh hali, gelişmiş bilinç ve uyanıklık haline yardımcı olacaktır. Böylelikle varsa beyin sisiniz azalır, kronik yorgunluk semptomlarınız hafifler.
Yan Etkileri Var Mı?
NADH takviyesinin uzman doktor takibi ile alınması gerektiğinin altını çizen Dr. Önlen sözlerini şöyle noktaladı: “Vücudunuz doğal olarak NADH üretir. Bu yüzden toksik değildir. Çok iyi tolere edilebilir. Ancak takviye olarak kullanımı sırasında bazı formlarda yüzde kızarıklık vb. yan etkiler gelişebildiğini gösteren yayınlar mevcut. Kullandığınız takviyelerin içeriğindeki destekleyici maddelere karşı da çeşitli yan etkiler gelişebileceğini unutmadan ilgili uzman doktorların takibi ile bu tip desteklerin alınması gerektiğini belirtmek isterim.”