Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) tarafından Sarıyer Belediyesi Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen, eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Erdal İnönü’nün vefatının 18’inci yılı anma toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Özel, Erdal İnönü’nün Türk siyasetinde bıraktığı derin izleri ve entelektüel duruşunu şu sözlerle anlattı:
“Merhabalar. Sayın ve sevgili Sevinç İnönü, değerli Genel Başkanım, çok kıymetli TÜSES’in değerli Genel Sekreteri, sizin varlığınızda Sayın Altan Ertürk’ü ve tüm TÜSES üyelerini saygıyla ve dayanışmayla selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.”
“SİYASETE YAŞAM BİÇİMİ İLE ÇOK ÖNEMLİ ETKİLER BIRAKTI”
Özel, konuşmasının devamında, Erdal İnönü’nün sosyal demokrat siyaset üzerindeki etkisine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu anlamlı ve değerli toplantıya İl Başkanımız, Genel Başkan Yardımcılarımız, Sarıyer Belediye Başkanımız, milletvekillerimiz, Parti Meclisi üyelerimizle birlikte katıldık.
Biraz önce ifade edildiği gibi, darbe dönemleri dışında belki Türkiye siyasi tarihinin bir siyasi parti açısından en çalkantılı, en baskının yoğun olduğu dönemindeyiz.
Öyle olunca da dönem; dayanışmaya, birlikte olmaya, mücadeleyi birlikte sürdürmeye dair bir dönem. TÜSES Vakfı hiç şüphe yok ki bizim siyasette yoğunluktan dolduramadığımız alanları dolduran, söz kuramadığımız yerlere söz kuran ve aslında sosyal demokrat siyasetin yapması gerekenleri bu zorlu dönemde bizim yerimize de yapan Türkiye’de çok önemsediğimiz yapılardan biridir.”
Özel, İnönü’nün kişiliğine ve siyasi tarzına dair de şu değerlendirmede bulundu:
“Büyük bir devlet adamı, usta bir siyasetçi olmanın yanı sıra, hem çok hoş sedalar bırakan hem de siyasete mizahı ve espriyi katabilen, derin bir zekâyı büyük bir ustalıkla ve fevkalade anlaşılabilir bir şekilde siyasi söylemlerin içine dahil edebilen bir liderdi.
Siyasete katı kurallarla değil, kendi yaşam biçimiyle çok önemli etkiler bırakmış birisidir Sayın Genel Başkan.”
Özel ayrıca, SHP ve CHP birleşme sürecine değinerek, “SHP’nin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanları, bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanları olarak anılacak” protokolüne uygun olarak, Erdal İnönü’nün de CHP’nin önceki genel başkanlarından biri olduğunu hatırlattı.
“VİZYONUNU, CESARETİNİ İBRET ALARAK OKUMUŞUMDUR”
CHP Lideri Özel, konuşmasının bir bölümünde İsmet İnönü’nün demokrasiye olan bağlılığına değinerek şunları söyledi:
“‘Paşa devir teslime hazırdır, bu konuda kararlıdır’ diyen kişi, Garp Cephesi Kumandanı, Atatürk’le birlikte ülkenin kurucu önderlerinden biridir.
Bugün andığımız Erdal İnönü’ye seçimden bir hafta – on gün sonra yazdığı mektubunda diyor ki: ‘Şüphesiz en büyük yenilgimi yaşadım ama ülkeye kazandırmak istediğimiz yaşam biçimi açısından çok önemli bir başarıyı elde ettik. Türkiye’de demokrasi kazandı, çok partili hayat geri dönülmez bir şekilde hayatımıza girdi.’”
“O MASA FİKRİNİN SAHİBİ BİZİZ”
Konuşmasında güncel siyasal sürece de değinen Özel, yerel seçim dönemlerinde yaşanan baskılara dikkat çekti:
“Yerel seçimlerde bunu bir terörle ilişkilenme gibi ifade edenler olmuştu. Ardından iddianameler düzenlediler.
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ı ‘Şişli İttifakı’ kurduğu için sorguladılar ve kendisine ‘Kent Uzlaşısı ne demek?’ diye sordular.
Kent Uzlaşısı iddianamesinin özü şuydu: ‘Doğuda belediye kazanabiliyorken, batıya geldikçe belediyeleri kazanamayacakları için Kürtleri belediye meclis listelerine koymak suretiyle batıdaki belediye meclislerinde Kürtleri söz sahibi kılmaya çalıştığınız doğru mu?’”
Özel, bu anlayışı eleştirerek şunları söyledi:
“Bu, siyasetin ve demokrasinin temel amacını görmeyen bir zihniyetin ürünüdür.
Halen 10 belediye meclis üyemiz, ikisi belediye başkan yardımcımız, iki belediye başkanımız bu dosyadan tutuklu.
Altan Ertürk de benzer bir iftirayla Silivri Cezaevi’nde.
Bugün kendisinin burada ev sahibi olarak mesajını dinledik. Yarın da kendisini Ekrem Başkan ile birlikte Silivri Cezaevi’nde ziyaret edeceğim.”
“Sonra bize çokça sordular, ‘Bu şartlarda o masaya oturacak mısınız?’ diye.
Ben ısrarla ve kararlılıkla söyledim: O masa fikrinin sahibi biziz.
Bu ülkede işine geldiğinde Kürtçe slogan atan, Kürt sanatçılarla sahneye çıkan, İmralı’dan mektup alıp Anadolu Ajansı’na okutanlar; işine gelmediğinde Kürt siyasetçileri kriminalize ediyor.
Şimdi işlerine gelmiş, kendilerince bir süreç yürütüyorlar.”
“BU TOPLANTI HEPİMİZE NEFES ALDIRDI”
Konuşmasının sonunda TÜSES ve Friedrich Ebert Vakfı’na teşekkür eden Özel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir yandan mücadeleyi diri tutarak, bir yandan örgütümüzü ayakta tutarak kimseyi teslim olmamız gerektiğine ikna etmeye çalışıyoruz.
Gerçekten hem yoruluyoruz hem de kendi sesimizle birbirimizi yoruyoruz.
Ama böyle kıymetli bir toplantıda yer almak hepimize nefes aldırdı.
Sayın Genel Sekreterin şahsında TÜSES’e, Friedrich Ebert Vakfı’na teşekkür ediyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”