İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği’nin 3. Büyük Kongresi’nde önemli mesajlar verdi.
Dervişoğlu konuşmasında, birlik ve dayanışmanın önemine vurgu yaparak, “Gelin geleceği beraber inşa edelim. Sorumluluklarımızı, çabalarımızı, enerjimizi birleştirip, yarının aydınlık ufuklarıyla buluşalım. Hani dedi ya ‘Dündar Taşer’den sonra büyük Türkiye’yi bize hiç kimse anlatmadı.’ Hayalimizdeki büyük Türkiye’yi birlikte gerçekleştirelim. Hür, müreffeh ve kalkınmış bir Türkiye’yi elbirliğiyle yeniden şahlandıralım istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Biz, Kökleriyle Güçlü, Ufku ile Özgür Bir Gençlik İstiyoruz”
Bugün bir yol ayrımında olunduğunu belirten Dervişoğlu, gençliğe dair beklentilerini şöyle dile getirdi: “Bir tarafta kimliğini kaybedip tüketim kültürünün esiri olan, köklerinden kopmuş bir gençlik; diğer tarafta ise kökleri tarihin derinliklerinde, dalları geleceğe uzanan bir gençlik… Bizim tercihimiz belli: Biz, kökleriyle güçlü, ufkuyla özgür bir gençlik istiyoruz. Bilin ki, Türk milliyetçisi olmak sadece hamasetle bağırmak değil, çalışmaktır; okumaktır, üretmektir, sorgulamaktır. Zira bir milletin geleceği, gençliğinin aklında ve ahlakındadır. Eğer sizler üniversitelerde bilimde öncü, fabrikalarda üretimde öncü, siyasette dürüstlükte öncü olursanız; işte o zaman Türk milleti yeniden yükselişe geçecektir. Unutmayın: Atatürk ‘Bütün ümidim gençliktedir’ derken yalnızca bir temenni dile getirmedi; aynı zamanda bir sorumluluk yükledi. Başbuğ Alparslan Türkeş ‘Türk gençliği, büyük davaların sahibidir’ derken hamasetten söz etmedi, bizlere büyük bir görevi miras bıraktı. Siz, bu milletin en büyük yükümlülüğünün taşıyıcılarısınız.”
“Kaybedecek Bir Neslimiz Daha Yoktur”
Milliyetçiliğin çağdaş tanımına dikkat çeken Dervişoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Gücünüzün kaynağı yalnızca öfkeniz olmasın, bilginiz olsun. Hedefiniz yalnızca geçmişin ihtişamı olmasın, geleceğin inşası olsun. Ve yolunuz yalnızca sloganlardan ibaret kalmasın; emekten, ahlaktan ve adaletten geçsin. O zaman inanıyorum ki sizler, bu milleti hak ettiği aydınlık yarınlara taşıyacaksınız. Asla unutmayın ve aklınızdan çıkarmayın. Kaybedecek bir neslimiz daha yoktur. Macera peşinde koşamayız. Mutlaka başarmak ve tarihe karşı yüklendiğimiz sorumluluğun icaplarını yerine getirmek zorundayız. Ben kıyamet gününe kadar sizlerin yanında ve sizlerle birlikte olacağım. Yanınızda, safınızda, kazdığınız siperde olacağım. Ne Mutlu Türk’üm diyene!”