CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın tutuklanmasına sert tepki gösterdi. “Bugün 19 Mart darbesinin üçüncü ayı ve bu üç ayın sonunda bu da oldu” diyen Özel, Pehlivan’ın tutuklanmasını “savunma hakkına açık bir saldırı” olarak niteledi.
Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Pehlivan’ın Adalet Bakanlığı izni olmadan sorgulanamayacağını, buna rağmen tutuklandığını belirterek tepkisini dile getirdi. İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturmalara ilişkin kamuoyunu bilgilendiren avukat Pehlivan’ın son MASAK raporunu çürüttüğünü ve rapordaki yanlışları belgelediğini ifade eden Özel, şu sözleri kullandı:
“Bugün 19 Mart darbesinin üçüncü ayı ve üçüncü ayın sonunda bu da oldu. Biraz önce Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ı tutukladılar. Normalde sorguya bile alamazlar. Adalet Bakanlığı’nın izni gerekiyor. O yüzden bunu hatırlattı ve ifade dahi vermedi. Tutuklamaya sevk edip tutukladılar. Oysa ki bir avukatın nasıl yargılanacağı açık açık yazıyor. Savunma hakkı, modern anayasalarda önemli insan haklarından bir tanesi olarak tarif ediliyor. Mehmet Pehlivan’ı, savunduğu kişinin suçundan, onu savunduğu için cezaevine koyuyorlar. Görevi o. Onun görevi Ekrem İmamoğlu’nu savunmak. Ne yapmış? Güya verilen ifadeleri, yani itirafçı ifadelerini elde etmeye çalışmış. İtirafçı ifadeleri her akşam yandaş kanallarda çarşaf çarşaf yayınlanırken, bunlar bizzat savcılık eliyle oralara servis edilirken suç yok; ama savunmasını yapmak, neyle suçlandıklarını ve hangi iftiralara muhatap olduklarını öğrenmeye çalışan Mehmet Pehlivan’ı alıp içeri atıyorlar.
Savunma hakkı kutsaldır ve savunma hakkı, Orta Çağ’dan beri kimsenin elinden alınamaz. Bugün hani 10 yıl, 50 yıl değil, yüzlerce yıl, çağlarca geriye götürüp bir kişinin baş avukatını — her şeyi bilen ve tüm iddiaları nasıl çürüteceğini bilen bir avukatı — alıyorlar. Mehmet Pehlivan olmasaydı, Ekrem İmamoğlu’nun 100 liralık bir arsayı 2 liraya aldığına, 98 liranın rüşvet olduğuna herkesi inandıracaklardı. Mehmet Pehlivan, 98 lira için bankadan kredi kullanıldığını, o 2 liranın kaparo olduğunu ispatlayan avukat.
‘Yaratmaya çalıştıkları algı çökmesin diye avukatı tutuklayan anlayışı bütün milletimize şikâyet ediyorum.’
Dün bizzat bana getirdiği bu son MASAK raporu var ya… Sarı ve maviyle işaretlediği; sarılar doğru hareketler, mavi olanlar iftira… ‘İlk kez MASAK bir şekilde yalana bulaştı’ dedi. Sonra da şöyle savunuyorlar kendilerini: ‘Yapay zekâ bazen hata yapıyor’ dediler. MASAK raporunun üçte ikisinin, yüzde yetmişinin yalan ve yanlış olduğunu ispatlamıştı dün. Herhâlde bunu anlatmasını istemediler. Çünkü ‘bu son MASAK raporunda bir şeyler var’ diyenler, Mehmet Pehlivan’ın ‘bunlar var ve karşılığı bunlar ama bunlar yalan, iftira’ diyeceğini, suçüstü yakalandıklarını, Mehmet Pehlivan’ın son MASAK raporunun foyasını açığa çıkardığını öğrendikleri an alıp onu içeriye attılar.
Böyle kumpas, böyle zulüm mü olur? Bir kişinin avukatını alıp da içeri atmak ne demektir? Avukatlık faaliyeti suç olabilir mi? Savunma hakkını yok sayan hâkimler, o diplomalarını nasıl inkâr ediyorlar? Aynı hukuk fakültelerinde okumadınız mı? Gerçekten inanmak mümkün değil. Bu vakitten sonra ben bu kadar rezilliği, yani kişiyi iyi savunan avukatının son gelen delilleri de çökerttiğini fark ettikleri anda, televizyonlarda yaratmaya çalıştıkları algı çökmesin diye avukatın gırtlağına çöken, onu Silivri’ye tıkan anlayışı bütün milletimize şikâyet ediyorum. Yazıklar olsun.”