İlkbaharın ilk ayına tesadüf eden mübarek Ramazan Ayı’nın son zamanları.. Şeker Bayramı’na sayılı günlerimiz kaldı. Son teravih namazının ardından bu kutsal ayı uğurluyoruz. Bana göre eski bayramlar coşkusunu, güzelliğini, birlikteliği ve esprisini kaybetmiş durumda. Şimdilerde büyük çoğunluk bayramı tatile giderek geçiriyor. Yani onlar için bayramın hiçbir esprisi yok. Hatta çocuklar bayramın ne olduğunu bile bilmiyorlar. Düşünüldüğünde ne kadar üzüntü verici oluyor.
Her ne kadar bu gelenekselliğimizi unutuyor olmuş olsak bile bizim jenerasyonumuzda olanlar bayramın ulvi yüceliğini üzerimizden atamıyoruz. Çünkü temelinde kültürel oluşumlar var. Değişime uğramış toplumlarımızda pek çok etki gösteren, en çok etkilendiren geleneklerden biri oluyor. Bu nedenle ‘Nerede O Eski Bayramlar’ vurgulaması aklımıza geliyor. Hatta biraz da hüzünlendiğimizde de ‘Bayram Gelmiş Neyime’ şarkısını terennümde bulunuyoruz. Toplumdaki geniş ailelerden, çekirdek aile birimlerinden bu geçişin en büyük ritüellerinden biri başkalaşmış değişimlerle kendini gösteriyor.
Eski devirlerde bayramlar geniş aile topluluklarıyla bayramları kutluyordu. İnsanlar birbirleriyle daha fazla etkileşim kuruyordu. Bayram geleneklerinden olan şeker ikramı, küçük çocuklara para verme, büyüklerin elini öpme, karşılıklı ziyaretler şehirleşmeye dönüşmeyle birlikte bu oluşumları oldukça azalttı. Zira şehirleşme arttıkça geniş aileler ve insanların birbiriyle olan iletişiminin azalmasına yol açtı. Şimdilerde bayramlaşmalar manevi paylaşımlardan ziyade işi görev haline dönüştürdü.
Eski kuşaklar bayram denilince duygu, iletişim, paylaşım, sosyalleşme yani daha çok duygunun ön planda olduğu kavramlardan bahsediyor. Yeni nesil ise bayramın olduğu günlerde nereye gidelim? Sorularını gündeme getiriyor. Yeni nesil ise bayramları bireylerin etkileşim alanına dönüştürme çabası içinde..
Sosyolojik açıdan bakıldığında bayramlar toplumları tanımlayan ve bunu anlatan bir metafordur. Bu toplumlarda insanları bir arada tutan inanç, milli bayramlar ve dini bayramlar gibi ortak değerlerimizdir. Bayramlarda küslükler ve kırgınlıklar ortadan kalkar. Bayram sosyolojik anlamda dayanışma metaforudur. Psikolojik olarak bayramlar, kişilerin aidiyet duygusunu sağlamaktadır.
Yeni şekildeki bayramlar bazı yöre sahillerindeki tatil, ekonomik durumu daha düşük olan kesimlerde memleket tatili olarak adlandırılıyor. Mektup, kartpostal vb. iletişim araçları ortadan kalkmış durumda. Yerini e-mail ve Gsm araçların kameralarından yüz yüze görüşmeler aldı.
Emin Önündeki Hacı Bekir Lokumcusu’ndan rahmetli babamın paket paket alıp getirdiği Lokumlar, Badem Ezmeleri, Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin mis gibi kokan kahvesi de yok. Eski çamlar bardak oldu.
Her ne kadar sürç’ü lisan etmişsem lütfen affola.. Herkese şeker tadında hoşgörülü, sıcacık, sevgi dolu o eski bayram havasını yüreğinde yaşatması dileklerimle mutlu bayramlar diliyorum.
Sağlıcakla kalın, esen kalın.