aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhphaberyerel haberibbkartal belediyesituzla belediyesidilovası belediyesipendik belediyesimaltepe belediyesiuğurmumcugökhan yükselimamoğluşadi yazıcı
DOLAR
40,2143
EURO
46,8599
ALTIN
4.323,90
BIST
10.225,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
32°C
İstanbul
32°C
Açık
Salı Açık
32°C
Çarşamba Açık
33°C
Perşembe Açık
34°C
Cuma Parçalı Bulutlu
32°C

Nevin Özbar

nevinozbar12@gmail.com

Alevler Sadece Evleri Değil, Canları da Yakıyor!

04.07.2025 19:21
A+
A-

Türkiye, Temmuz sıcağının yaktığı topraklarında bir başka ateşle, orman yangınlarının amansız tehdidiyle yüzleşiyor.

İzmir’den Hatay’a, Edirne’den Sakarya’ya, Bilecik, Manisa, Balıkesir… Yurdun dört bir yanından gelen yangın haberleri, bir felaket zincirine dönüşerek doğayı ve insan yaşamını aynı anda kuşatıyor.

Şiddetli rüzgârın sürüklediği kıvılcımlar, bir çırpıda yeşilin kalbine ulaşıyor; alevler yalnızca ağaçları değil, o ağaçların gölgesinde yaşayan binlerce canlıyı da yutuyor.

Ağaçlar, çalılar, kuşlar, sürüngenler ve memeliler… Hepsi, kendi doğal döngüsünü sürdüremeden, birer birer yok oluyor. Ekosistem, geri döndürülmesi güç bir tahribatla karşı karşıya.

Peki, bu yangınların tek faili doğa mı? Elbette hayır. İnsan ihmali, sorumluluk bilincinden uzak bireysel davranışlar, doğanın kalbine bırakılan ölümcül izlerdir. Söndürülmeyen bir kamp ateşi, atılan cam şişe ya da izmarit; belki de bir ormanın, bir yaşam zincirinin sonu anlamına geliyor.

Oysa doğaya duyulan saygı, sadece yasalarla değil, vicdanla da ölçülmeli.

Yangın riski artarken, hava sıcaklıkları da yükseliyor. Meteorolojiden gelen uyarılar, özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkacağını bildiriyor.

Bu da yangınların daha da geniş alanlara yayılma riskini beraberinde getiriyor.

Doğa ile insan birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Ormanlar sadece oksijen değil, yaşamın ta kendisini sunar. Onları korumak, yalnızca çevresel bir görev değil; aynı zamanda geleceğe bırakılacak en temel mirastır.

Çünkü bu yangınlarda sadece ağaçlar değil, hayatlar da yanıyor.
Kimi zaman bir baba çocuğunu alıp evini terk etmek zorunda kalıyor, kimi zaman yaşlı bir kadın gözyaşlarıyla yılların emeğini geride bırakıyor.

Evler boşaltılıyor, mahalleler sessizliğe gömülüyor. Ve sessizliğin içinde, kaçamayan hayvanların çığlığı yankılanıyor. Yangından kurtulmaya çalışan bir kaplumbağa, yanmış tüyleriyle can çekişen bir geyik, yuvasını kaybetmiş bir kuş… Onların sesi çıkmıyor belki ama en derin yangın, onların sessizliğinde gizli.

Unutmayalım: Ormanları korumak, kendi varlığımızı korumaktır.
Bu yangınları sadece itfaiyeciler değil, sadece devlet değil; bilinçli insanlar söndürebilir.

Asıl soru hâlâ önümüzde duruyor:
Bir daha böylesi yangınlar yaşanmasın diye bilinçli adımlar atacak mıyız, yoksa her şey olup bittikten sonra yine üzülmekle mi yetineceğiz?

Yazarın Diğer Yazıları