Kadınlarımızın başarı hikayeleri, bu toprakların ruhunda derin izler bırakır. Bazen bir anne, bazen bir yar, kimi zaman bir çiftçi, kimi zaman asker, hatta mahallemizin ablası olurlar. Hayatın her köşesinde dimdik durarak, onurları ve azimleriyle kendilerini var ederler. Aslında her biri, kendi hikayesiyle bir romana, bir filme konu olacak kadar özeldir.
Kimisi eğitim mücadelesiyle, kimisi iş dünyasındaki azmiyle, bir başkası sağlıkta, bir diğeri topluma sunduğu destekle karşımıza çıkar. Her biri, kendi kulvarında benzersiz hikayelerle önümüzdedir. Bu hikayeler, sadece kadın olmanın değil, insan olmanın ne kadar güçlü bir anlam taşıdığını bizlere bir kez daha hatırlatır. Şimdi sizlere Kartal’da başarısıyla adından söz ettiren bir kadından bahsetmek istiyorum.
Funda Kaba’yı Erika Kafe’de tanıdım. Hem doğanın izlerini taşıyan hem de size dost eli gibi uzanan sımsıcak bir mekân: Erika Kafe. Ve bu mekâna ruh katan, girişimcilik ruhunu doğaya, insana ve sanata olan sevgisiyle harmanlayan bir kadın: Funda Kaba. Onun sıradan bir kafe işletmeciliğinin ötesine geçen hikâyesine yakından bakalım.
Bir Kafeden Ekolojik Bir Derneğe
Erika Kafe, yakın geçmişte bir kafe olarak hizmet veriyordu. Ancak bugün, bir dernek olarak faaliyetlerine devam ediyor. Bu dönüşüm, yalnızca mekânın değil, bir yaşam biçiminin değişiminin ve gelişiminin bir göstergesi. Funda Kaba, yalnızca bir işletmeci değil; doğaya, insanlara ve yaşama olan sevgisiyle çevresine ışık saçan bir isim. Erika Kafe’nin her ayrıntısında, onun kendine has dokunuşlarını ve farkını görmek mümkün.
Kafe olarak faaliyet gösterdiği dönemde, burada sunulan her ürün Funda Kaba’nın özeniyle hazırlanıyordu. Hiçbir hazır gıdaya yer vermeyen menüsü, doğal, katkısız ve el emeğiyle hazırlanan lezzetleriyle dikkat çekiyordu. Çay çeşitleri ise mekâna gelen herkesin hafızasında özel bir yer ediniyordu. Bugünse, bu sıcak atmosfer yerini toplumsal sorumluluk projelerine ve ekolojik farkındalık çalışmalarına bırakmış durumda.
Bir Çiftçinin Topluma İlham Veren Yolculuğu
Funda Kaba, sadece bir işletmeci değil; aynı zamanda çevreye duyduğu derin sevgiyi toplumsal sorumluluğa dönüştüren bir çiftçi ve lider. Ekolojik Takip Derneği’nin başkanı olarak yürüttüğü projelerle çevre bilincini yaygınlaştırmak için büyük çaba harcıyor. Özellikle Kartal’da, Zekeriya Güçer İlkokulu’nda öğretmenlerle ve gönüllüleriyle birlikte gerçekleştirdiği kış bahçesi projesi, bu çabanın somut bir örneği. Okulun atıl durumdaki bahçesini dönüştürerek yaz ürünlerini yetiştirmiş ve ardından bu alanda kış tarımı yaparak bir “bahçe okul bostanı” oluşturmuştur. Bu proje, küçük öğrencilerin toprakla olan bağlarını güçlendirmenin yanı sıra, onlara çevre bilinci kazandırmayı amaçlamaktadır. Funda Kaba, hem bir çiftçi olarak hem de bir aktivist kimliğiyle, doğaya duyarlı bir yaşam biçimini benimseyip çevresine de aktarmayı hedefliyor.
Sanat ve Müzikle Gelen İlham
Bu sorumluluk bilinci, onun sanat ve müzikle olan bağını da güçlendiriyor. Funda Kaba, sazıyla çevresine müzik dolu anlar yaşatırken, yaşama duyduğu sevgiyi de her notada hissettiriyor. Zorluklara rağmen yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ve her daim umudu temsil eden duruşuyla, “Her şey güzel olacak!” diyebilen bir insan.
Bir Yaşam Biçiminin Hikâyesi
Funda Kaba’nın hikayesi, yalnızca bir girişimcinin değil, aynı zamanda bir yaşam biçiminin hikâyesi. Erika Kafe ise bu hikâyenin en özel tanığı ve bugün dernek çatısı altında yürütülen çalışmaların yuvası.
Siz de bu anlamlı projelere destek olmak ve doğanın sesi olmak istiyorsanız, Erika Kafe’nin dernek çalışmalarını yakından takip edin.
Toplumun iyiliği için emek veren her birey, geleceğe umut bırakır. Funda Kaba’nın öyküsü, bir kadının güçlü duruşuyla neler başarabileceğini kanıtlıyor.
Saygılarımla Nevin Özbar