Avrupa’da yıllık tahminen 90 milyon gıda israfı yapılıyor. Tüketilen gıdalar kaynakları ve ekonomileri israf etmemek adına alışveriş yöntemlerini değiştirerek önlemek mümkün..
Buradaki en önemli nokta aldığımız gıdaları zamanında tüketebilmek. Aile ekonomileri gereği alışveriş listelerimizi hazırlarken haftalık ihtiyaç planları oluşturarak bu kalemleri not alarak dikkate almak bu israfı önlemeye yardımcı olabilecektir.
Ambalajlı olan gıdalarımızın üzerindeki SKT “Son Kullanma Tarihi” bu ürünleri en son ne zamana kadar tüketebileceğimizi bildiriyor. Gıdaları bu tarihten sonra tüketmemiz sağlığımız açısından risk taşımaktadır, güvenli değildir. SKT özellikle süt ve süt ürünleri üzerinde hassasiyet gösterilmesi gereken konuların başında geliyor. SKT olan gıdalar asla stoklanmamalıdır.
“Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi” daha esneklik gösteriyor. Bu ürünler kuru gıdalar ve bakliyat ürünleri grubunu oluşturuyorlar. Bunlar ambalaj üzerinde belirtilen tarihler içinde tüketilebilir.
Bozulmakta Olabilecek Gıdaları Nasıl Değerlendirelim?
Buzdolabı ve kuru gıda dolaplarında bulunan yiyeceklerimiz düzenli olarak kontrol edilmeli, SKT’leri yaklaşırken tüketilmelidir. Bu tür tüketimlerimizde son alınanın daha sonra tüketilmesi öncelik sebebimiz olmalıdır. Dolaplarımızda tazeliğini kaybetmeye başlayan sebzeleri, farklı pişirimlerde kullanılması halinde çöp kutularına atılmasını önler. SKT’den önce tüketemeyeceğimiz gıdalarımızı dondurarak saklayabiliriz.
Pişirilen Yemekler İsraf mı Oluyor?
Pişirilen yemekler küçük porsiyonlar halinde servis edilebilir. Bu surette tabağa alınan fazla yemeklerin israfı önlenmiş olacaktır. Ertesi gün öğle yemeklerinde bir önceki tüketilmeyen yemekler değerlendirilmeli.. Pişirilen yemekler eğer fazla miktarda ise daha sonra tüketilmek üzere dondurulmalı. Ayrıca bu yiyecekler sokak dostlarımızla paylaşılmalı..
Mutfakta sürekli kullanılan ürünleri geri dönüştürülebilir ya da doğal ortamda çürüyen alternatifler ile değiştirmek, atığımızı hem uzun dönemde hem de tek seferde azaltan adımlardan ilki. Alışı ucuz olan ve geri dönüşümü oldukça yaygın cam kavanozlar burada hem buzdolabında hem de dolaplarda işe yarayan bir çözüm.
Evimizden çıkan çöplerin neredeyse yarısı gıda atığından oluşmaktadır. Bu da aslında kompost yapımının evde sıfır atığa en büyük katkıyı yapabileceğini göstermektedir. Bu noktada üç çözüme odaklanmamız gerektiğini düşünenlerdenim. Birincil çözüm atıklarımızı mutfaklarımızda önlemek. Yani sıfır atığı olan menülerle çalışabilmemiz. İkincil çözüm atıklarımızı bağışlamak. Gıda Güvenliği tehdidi oluşmayan gıda atıklarımızı gıda bankalarına ve barınaklara bağışlamak. Üçüncül çözüm dönüştürmek. Yani gıda atıklarının enerji üretiminde kullanılması veya kompost yapılmasını sağlamak..
Hiç şüphem yok ki bugünün tüketicisi çevreye ve doğaya saygılı ürünleri tercihte bulunuyor. Tüketici yönündeki talepler ilerleyen süreçte sektörün dönüşümünü de hızlandıracak.
Sağlıklı beslenme israfsız bir toplumun hedeflerinden biridir. Bu vesileyle Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, sağlıklı mutlu ve huzurlu nice bayramlarda tekrar buluşmayı ümit ediyorum.